MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 118 ada 15 parsel sayılı 1934 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle .... adına tespit edilmiştir. Davacılar .. ve .... davalının taşınmazda kiracı olduğunu belirterek tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak İbrahim Sertel mirasçıları adına miras payları oranında tescili istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 118 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 3 pay kabul edilerek davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve fen bilirkişilerinin (A) harfi ile gösterdiği 449,74 metrekarelik enkazın, (B) harfi ile gösterdikleri 28,00 metrekarelik ahşap yapının ve taşınmaz üzerinde bulunan toplam 37 adet ağacın davalı .... mirasçılarına aidiyetinin kadastro tutanağının beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, dava konusu yerin... tarafından kadastro tespitinin yapıldığı 1988'den önce 20 yılı aşkın süredir kiracı olarak kullanıldığı, ancak dava konusu yer üzerindeki ev enkazının ve küçük barakayla çevresindeki ağaçların .. ait olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Davalı tarafın delilleri toplanmamış, keşiften önceki son oturumda keşif günü verilerek davalı tarafın keşiften haberdar olması temin edilmediği gibi açıkca vazgeçilmediği halde tanıkları dinlenilmeksizin, davalıya savunmasını kanıtlama olanağı tanınmadan hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca, davalı tarafa delillerini sunmaları için süre verilmeli, 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesi uyarınca masrafı davalılar tarafından karşılanmak üzere keşif gün ve saatini bildiren usulüne uygun davetiye çıkartılmak suretiyle önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi tanıklar ve davalının bildirmiş olduğu tanıkların hazır olması sağlanarak yeniden keşif yapılmalı, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kadastro tespit gününe dek, kimin ne sıfatla ne kadar süre ile zilyet olduğu sorulup saptanarak beyanlar arasında çelişki olduğunda giderilmek suretiyle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek davalının savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de davacılar dava dilekçesinin sonuç kısmında.. mirasçıları adına taşınmazın tespitini istediği halde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi uyarınca dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunup bulunmadığı araştırılmadan sadece davacılar adına tescil hükmü kurulması da isabetsizdir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.