Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11944 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14861 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1998 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışmaları sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan .. ada .. parsel sayılı 575.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve .. fiili kullanımında olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 2010 yılında yapılan kullanıcı güncelleme çalışması sonucunda kullanıcının değişmediği belirlenmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli .. ada . parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki .. oğlu.. ilişkin zilyetlik şerhinin iptali ile bu parselin kullanıcısının davacı ... olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 4. maddesi, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili kullanıcıları ve muhdesat sahipleri adına şerh verilmesi hususunu düzenlemektedir. Ek-4. maddenin 1. fıkrası gereği bu gibi yerlerde kullanım kadastrosu yapılacak ve tutanağın beyanlar hanesine fiili kullanım sahibi adına şerh verilecektir. Aynı maddenin 4. fıkrasında ise bu alanların daha öncesi tescil edilip edilmemesine bakılmaksızın "fiili kullanım durumlarına göre ifraz ve tevhit" yapılabileceği hükmünü amirdir. Uygulamada güncelleme adını alan bu çalışmalar ...Genel Müdürlüğünce çıkarılan 2009/15, 2011/2 ve 2012/5 sayılı genelgeler çerçevesinde yapılmaktadır. Güncelleme işlemleri sırasında, fiili kullanım şerhi sahipleri hakkında değişiklik yapılabilmesi için; daha önce yapılan tesis kadastrosu, 2924 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro ya da 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı için Hazine adına tespit edilen taşınmazların beyanlar hanesinde ya da en azından kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde fiili kullanıcı ya da muhdesat sahibi tespitinin yapılmış olması zorunludur. Daha önce fiili kullanıcı ya da muhdesat sahibi tespiti yapılmamış bulunan; başka bir ifadeyle kullanıcısı olmadığı anlaşılan taşınmazlar, güncelleme çalışmasına tabi tutulamazlar. Güncelleme çalışması sırasında bu taşınmazların fiili kullanıcısı bulunduğunun anlaşılması halinde, söz konusu taşınmazlar yönünden kullanım kadastrosu yapılması zorunludur. Nitekim 2012/5 sayılı genelge hükümleri de aynı doğrultudadır. Daha önce yapılan kadastro tespitleri sırasında fiili kullanıcı tespiti yapılan taşınmazlarda ise, güncelleme çalışmaları sırasında değişiklik yapılabilmesi için, sonraki zilyetlerin, bu zilyetliklerini tapu kaydında yazılı fiili kullanıcıdan yasal bir yolla (akdi ya da irsi) devraldıklarını kanıtlamaları zorunludur. Yukarıda sözü edilen genelgelerde, devir için öngörülen belgeler ispat şartı olmadığından, açılacak davalarda devir iddiası her türlü delille kanıtlanabilir. Diğer taraftan, güncelleme kadastrosu 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde yazılı hak düşürücü sürenin istisnası da değildir. Bu nedenle, 2/B alanlarında yapılan kadastro tespitlerine karşı, kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak açılacak davalar da sözü edilen madde uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süreye tabidir ve güncelleme çalışması yapılmış olması, kadastrodan önceki nedenlere dayananlar yönünden dava açma hakkı doğurmaz. Kullanıcı tespitinin yapıldığı kadastro çalışmasından ya da güncelleme çalışmasından sonra, taşınmazın zilyetliğini, tapu kaydında lehine kullanıcı şerhi bulunan kişiden devraldığı iddiasına dayanılarak tapu kaydında değişiklik istemi ancak yapılacak güncelleme çalışmasında değerlendirilebilir; güncelleme çalışması yapılmadıkça mahkemeden bu hususta talepte bulunulamaz. Somut olayda, 1998 yılında yapılan kadastro sonucu çekişmeli taşınmaz, fiili kullanıcısının .... olduğu şerhi ile tespit edilmiş ve tespitin 23.03.2000 tarihinde kesinleşmesi ile tapuya tescil edilmiştir. 2010 yılında yapılan kullanıcı güncelleme çalışması sonucunda ise kullanıcının değişmediği belirlenmiştir. Davacı ..., çekişme konusu taşınmazın, kadastro tespitinden önceki tarihten beri kendi kullanımında bulunduğu iddiasıyla dava açtığına göre davası kadastro öncesi nedene dayanmakta olup, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmazın fiili kullanımını 1998 yılından sonra lehine şerh verilen.. devraldığını da iddia etmediğine göre, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup davalı .. temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.