Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11917 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12954 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KADASTRO MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 314 ada 142 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı nedeniyle davacılar adına tespit edilmiştir. Davacılar adlarına tespit gören taşınmaza uygulanan tapu kaydının eksik uygulandığı gerekçesiyle komşu parsellere yönelik olarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 314 ada 143, 144, 146, 147, 71, 70, 73, 74, 75, 76, 126, 127, 132, 133, 141, 140, 137, 138; 315 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Davacı.. ve müşterekleri; 314 ada 142 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı nedeniyle adlarına tespit gördüğünü, ancak taşınmaza revizyon gören tapu kaydının yüzölçümü 24.813.00 metrekareyken, taşınmazın yüzölçümünün 13.449.34 metrekare olduğunu, kalan miktarın dava dilekçesinde isimleri yazılı davalılar adına tespit gören taşınmazlarda kaldığını ileri sürerek; dayandıkları tapu kaydının ihtiva ettiği alanların berilenmek suretiyle adlarına tesciline karar verilmesini dava etmişlerdir. Mahkemece, davacıların dayandığı 07.03.1996 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydının sadece adlarına tespit gören 314 ada 142 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı, yüzölçümü farklılığının teknik nedenlerden kaynaklandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacılar, dava dilekçesinde, dava konusu etmek istedikleri parselleri göstermemişler, sadece davalıların isimlerine yer vermişlerdir. Mahkemece davacı tarafa süre verilmek suretiyle dava dilekçesinde isimleri yazılı davalılar adına tespit gören taşınmazların ada ve parsel numaralarının bildirilmesi istenerek dava konusu somutlaştırılmamış, dava dilekçesinde parsel numaraları ve tespit maliklerinin ismi yer almadığı halde 314 ada 71, 133, 140, 144 ve 315 ada 3 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar hakkında hüküm kurulmuş, dava dilekçesinde tespit maliklerinin isimleri yer aldığı halde 315 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar ile davacılara ait 314 ada 142 parsel sayılı taşınmaz hakkında hüküm kurulmamıştır. Bunların yanında yapılan keşif ve hükme esas alınan fen bilirkişisi raporu da kayıt uygulaması açısından yetersizdir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi, öncelikle davacı tarafa süre verilerek hangi taşınmazları dava konusu ettiklerinin bildirilmesi istenmeli, bildirilen parsellerden dava dilekçesinde adı yazılı davalılar adına tespit edilmiş olanların dava konusu olabileceği, dava dilekçesinde adı davalı olarak yer almayan kişiler adına tespit edilen taşınmazların dava konusu olamayacağı ve haklarında hüküm kurulamayacağı gözetilmeli, bu şekilde dava konusu olan ve olmayan parseller belirlendikten sonra, dava konusu olmayanların tutanak asılları başka dosyada davalı değilse olağan usule göre kesinleştirme işlemi yapılmak üzere ilgili merciye gönderilmeli, dava konusu olduğu belirlenen taşınmazların tutanak asıllarından eksik olanlar varsa bunlar, davalı olanlar varsa dava dosyaları, mahkeme kararı ile kesinleşenler varsa bu dosyalar getirtilerek tutanakların henüz kesinleşmediği tapu kaydına şerh verilmeli, derdest dosyaların birleştirilmesi gerektiği üzerinde durulmalı, kesinleşen dosyalar varsa bu dosyalarda taraf olanların da davaya dahil edilmeleri sağlanarak taraf teşkili sağlanmalı, tarafların gösterecekleri tüm deliller toplanmalı, mahallinde keşif yapılarak davacı tarafın ve varsa davalıların dayandıkları kayıtlar usulen uygulanıp kapsamları belirlenmeli, bundan sonra dava konusu tüm parseller hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken dava konusunun hangi parseller olduğu belirlenmeksizin işin esasına girilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine,19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.