Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11884 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2995 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : KADASTROTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .... İlçesi ....Köyü çalışma alanında bulunan 261 ada 186, 271 ada 1 ve 25, 272 ada 1, 233 ada 31 ve 46, 222 ada 36, 131 ada 19, 139 ada 16, 127 ada 5, 180 ada 4, 179 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ..., 227 ada 9, 222 ada 6, 233 ada 3 ve 228 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar aynı sebeple ve eşit paylarla davalılar ..., ..., ..., 139 ada 19 parsel sayılı 35896,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ham toprak niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., Hazine dışındaki tespit maliklerine husumet yöneltmek suretiyle miras yoluyla gelen hakka dayanarak 261 ada 186, 271 ada 1 ve 25, 272 ada 1, 233 ada 31 ve 46, 222 ada 36, 131 ada 19, 139 ada 16, 127 ada 5, 180 ada 4, 179 ada 2, 139 ada 19 parsel sayılı taşınmazlar hakkında, davacı ..., hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 227 ada 9, 222 ada 6, 233 ada 3 ve 228 ada 1 sayılı parsel ile 233 ada 46 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında yine tespit maliklerine yönelterek ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda ...'un davasının reddine, ...'un davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 222 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile, payları hükümde gösterilmek suretiyle yargılama sırasında ölen davacı ...'un mirasçıları adlarına, 227 ada 9; 233 ada 3, 46; 228 ada 1, 233 ada 31; 272 ada 1; 261 ada 186; 271 ada 1 parsel sayılı 25; 222 ada 36; 127 ada 5 ; 131 ada 19; 139 ada 16; 179 ada 2; 180 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, 139 ada 19 parsel hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, kadastro tutanağının gerekli kesinleşme işlemlerinin yapılması için kadastro birimine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ile yargılama sırasında ölen davacı ...'un, ... haricindeki mirasçıları ile davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle, ...'un davacı olduğu 261 ada 186, 271 ada 1 ve 25, 272 ada 1, 233 ada 31, 222 ada 36, 131 ada 19, 139 ada 16, 127 ada 5, 180 ada 4, 179 ada 2 ve 139 ada 19 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 2- Tarafların 222 ada 6, 227 ada 9, 228 ada 1 ve 233 ada 3, parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacı ...'un dayandığı hibe senedi kapsamındaki, 222 ada 6 parsel sayılı taşınmazda davacının zilyetliğinin bulunduğu, diğer taşınmazlarda zilyetliğin devredilmediği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Dava konusu taşınmazların öncesinin ......'dan intikal ettiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık ...tarafından taşınmazların davacı ...'a hibe edilerek zilyetliğinin devredilip devredilmediği noktasında toplanmaktadır. Davacı ..., hibe senedine dayanmış ise de 1969 tarihli senette ve keşif tarihinden sonra sunulan 1971 tarihli senette imzaları bulunan köy muhtarları taşınmazların bulunduğu köyün muhtarı değillerdir. Davacı dayanağı senetlerin, taşınmazların bulunduğu mahalden başka yerde düzenlenmiş olmaları nedeniyle geçersiz ise de tapusuz taşınmazlarda bağışlama şekle tabi olmadığına göre bu olgunun her türlü delille ispati mümkün olup mahkemece, taşınmazların .... tarafından davacı ...'e hibe edilip edilmediği, zilyetliğin devredilmiş olup olmadığı noktasındaki araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Taşınmazın ilk maliki olan ...'in nüfus kaydı getirtilmemiş, tarafların birbirleri ile irs ilişkisi bulunup bulunmadığı tespit edilmemiş, davacı 1969 tarihli hibe senedi ile birlikte aynı hudut ve mahiyette 1971 tarihli ikinci bir senet sunduğu halde, davacıya aynı mahiyetteki ikinci senedin neden düzenlendiği açıklattırılmamıştır. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle ......nın verasete esas nüfus kaydı temin edilerek miras durumu belirlenmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak olan keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği, zilyetliğin ...tarafından davacı ...'e devredilip devredilmediği, taşınmazlarda davacının zilyetliği var ise başlangıç tarihi ve ne sıfatla zilyet olduğu maddi olaylara dayalı olarak sorulmak suretiyle kesin olarak belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; zilyetlik durumu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmalı, kadastro tespit gününe kadar 20 yılı aşan zilyetlik bulunması halinde tarafların birbirleri ile mirasçılık durumu olup olmadığı belirlenmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.3- Çekişmeli 233 ada 46 parsel sayılı taşınmazla ilgili temyiz itirazlarına gelince, davacı ... miras payına dayanarak, davalı ... ise hibe ve kazandırıcı zamanaşımı sebebine dayanarak bu parsele yönelik ayrı ayrı dava açmışlardır. Her iki davacı da taşınmazın tamamı hakkında iddiada bulundukları halde Mahkemece dava dosyaları birleştirildikten sonra yapılan keşif sonucu ibraz edilen uzman teknik bilirkişi raporunda taşınmazın hangi sebeple (A) ve (B) harfleri ile gösterildiği açıklanmamıştır. Öte yandan davacı ... ve eşi davacı ... yargılama sırasında aynı vekil tarafından temsil edilmiş, davanın devamı sırasında Mehmet'in ölümü üzerine davacı ... aynı zamanda davacı ...'in mirasçısı durumuna gelmiştir. Hal böyle olunca öncelikle 233 ada 46 parsel sayılı taşınmazın hangi bölümünün hangi davacının davasına konu olduğu tespit edilmeli, tarafların davalarının taşınmazın tamamına yönelik olduğunun anlaşılması halinde davacı ... ve Mehmet arasında yarar çatışması olup olmadığı mahkemece gözetilmeli, davacılar .... ve ....'in taşınmazın ayrı ayrı bölümleri hakkında davalarının olduğunun anlaşılması halinde, Zahide'nin talebine konu bölüm hakkında davacı ...'nin miras payını, kardeşi olan tespit maliki Temel'e devretmiş olması nedeniyle taşınmazlarda miras payının kalmadığı göz önüne alınmalı; davacı ...'in dava ettiği bölüm hakkında ise yukarıdaki bentte açıklandığı üzere araştırma yapılmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, 222 ada 6, 233 ada 3, 228 ada 1, 227 ada 9 ve 233 ada 46 sayılı parseller yönünden temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile BOZULMASINA, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.