MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 132 ada 80, 110, 134 ada 13, 135 ada 23, 142 ada 6, 9, 47 parsel sayılı sırasıyla 18.565.28, 12.836.23, 948.86, 15.498.29, 2038.19, 14.608.93, 11.790.19 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı .... adına tespit ve tescil edilmiş, yargılama sırasında 132 ada 80, 110, 135 ada 23, 142 ada 9 ve 47 parsel sayılı taşınmazlar önce Hüseyin , sonra ..t satılarak bu kişiler adına tescil edilmiştir. Davacı .... ve ...., miras yoluyla gelen hakka dayanarak miras payları oranında adlarına tescil talebiyle dava açmışlar, yargılama sırasında 3. kişiye satılan taşınmazlar yönünden taleplerini davalı .. karşı tazminat talebine çevirmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 134 ada 13 ve 142 ada 6 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile 84/2016 payın davacı V.. T.., 168/2016 payın davacı ... adına tesciline, 132 ada 80, 110, 135 ada 23, 142 ada 9, 47 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 57187.78 TL tazminatın davacı ...., 28593.89 TL tazminatın davacı .. ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalı .... tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazların kök murisleri .. intikal ettiği iddiasıyla miras payları oranında adlarına tescil talebiyle dava açmış, davalı ...., taşınmazların yıllardır kendi zilyetliğinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davalı .. önce babası Kemal tarafından kullanıldığı ona da .. kaldığı, tüm mirasçıların katılımı ile usulüne uygun taksim yapıldığı hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair hüküm kurulmuşsa da; yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi, dava konusu taşınmazların davalı ve davacı Vasfiye'nin dedeleri .. babaları .. ondan da mirasçılarına kaldığını, davacı tanıkları, dava konusu taşınmazların davalı ve davacı .. babaları .. kaldığını, davalı tanığı .. taşınmazların evvelinde davalı ve davacı Vasfiye'nin dedeleri .. ve dedelerinin kardeşi olan, davacı .. babası .. tarafından 1/2'şer payla kullanıldığını belirterek, daha evvelini bilmediklerini beyan etmişlerdir. Dolayısıyla dava konusu taşınmazların Hasan'dan mı, yoksa Hasan evlatları .. ve .. mı kaldığı hususu aydınlatılmamış, bu hususta beyanlar arasındaki çelişki giderilmemiştir. Doğru sonuca ulaşabilmek için, 6100 sayılı HMK'nın 31. maddesi çerçevesinde tarafların bildireceği tanıklar, dava konusu taşınmazı bilen elverdiğince yaşlı, yansız mahalli bilirkişiler taşınmaz başında dinlenerek, dava konusu taşınmazların zilyetliğinin başından beri kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, .. mı, .. evlatları .. ve.. mı, yoksa davalı ve davacı Vasfiye'nin babaları .. mi intikal ettiği detaylı olarak sorulup saptanmalı, mahalli bilirkişi, taraf tanıkları ve tespit bilirkişi beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, ihtilaf aydınlatıldıktan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı .. temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, davalı tarafından peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde iadesine, 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.