Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11536 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18525 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İVRİNDİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/05/2014NUMARASI : 2013/175-2014/75Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında B. İlçesi E. Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 22 parsel sayılı 10.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı ada 20 parsel sayılı taşınmaza uygulanan emlak kaydı fazlası olarak ve tarla niteliğinde; 118 ada 216 parsel sayılı 4.500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı ada 181 parsel sayılı taşınmaza uygulanan emlak kaydının miktar fazlası olarak ve tarla niteliğinde Hazine adına tespit ve 27.08.2004 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı H.. K.. vekili 20.09.2013 tarihli dava dilekçesi ile irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 105 ada 22 ve 118 ada 216 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı Mehmet oğlu H.. K.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, çekişmeli 118 ada 216 parsel sayılı taşınmaza yönelik bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA;2- Mahkemece; çekişmeli 105 ada 22 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı yararına edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde isabet bulunmamaktadır. Çekişmeli 105 ada 22 parsel sayılı taşınmaz aynı ada 20 parsel sayılı taşınmaza uygulanan emlak kaydının miktar fazlası olması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Aynı ada 20 parsel sayılı taşınmaza uygulanan emlak kaydı 1981 yılında oluşturulmuş, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti ise 10.8.1998 günü yapılmıştır. Emlak kaydının oluşum tarihi ile kadastro tespit günü arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen 20 yıllık zilyetlikle edinme süresi geçmemiştir. Emlak kayıtları, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14/son maddesi (A) bendi uyarınca zilyetlik belgesi kabul edilerek ilgilisi lehine sonuç doğurabileceği gibi, koşulların oluşmaması halinde aleyhine de sonuç doğurabilir. Hal böyle olunca; emlak kaydının oluşum tarihi ile kadastro tespit günü arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle edinmeye yeter zilyetlik süresi geçmediğinden davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.