MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ...Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 32, 79, 85 ve 86 parsel sayılı sırasıyla 9.681.74, 15.407.69, 8.332.91 ve 6.860,76 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar... ... ve ....'in zilyetliğindeyken terk etmiş oldukları belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 107 ada 32, 79, 85 ve 86 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre mahkemece, taşınmazın niteliği ve üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmamış, fen, ziraat bilirkişi ile jeodezi ve fotogrametri mühendisinin hazırladığı 09.04.2014 tarihli ortak raporda, “dava konusu yerlerin kıraç tarım arazilerinden olması nedeniyle ıslah edilmemiş kullanılmayan araziler ile aynı renk yapısında görüldüğü, bunun da kullanılmayan arazi anlamına gelmediğinin tespit edildiği” belirtilmiş olmasına göre, hava fotoğraflarının incelenmesine ilişkin rapor içeriğindeki yetersiz değerlendirme giderilmemiş, davacının dava dilekçesi ekinde delil olarak dayandığı .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/103 Esas sayılı dosyası getirtilip incelenmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle; davacının dayandığı ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/103 Esas sayılı dosyası getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç yerel bilirkişi, taraf tanıkları, bir fen, üç kişilik ziraat mühendisi, bir jeodezi ve fotogrametri uzmanından oluşan bilirkişi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Taşınmazlar başında yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, zilyetliğin başladığı tarihten kadastro tespit tarihine kadar Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, komşu taşınmazlarla mukayeseli mahkeme gözlemi tutanağa geçirilmeli, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazların toprak yapısı, niteliği, bitki örtüsü, varsa taşınmaz üzerindeki ekonomik amaca uygun zilyetliğin süresini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekine taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinden bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazların niteliği, ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 07.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.