Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11213 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8964 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : AKÇAABAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/05/2014NUMARASI : 2013/200-2014/145Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sonucunda Ç. Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı E.. K.. ve müştereği adına kayıtlı bulunan eski 175 parsel sayılı 6.060,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 111 ada 52 parsel numarasıyla ve 5.303.22 metrekare yüzölçümlü olarak; davalının murisi adına tapuda kayıtlı bulunan eski 208 parsel sayılı 880,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz,111 ada 51 parsel numarasıyla ve 1.744,76 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı E.. K.., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve eksikliğin davalının murisine ait 111 ada 51 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı E.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.Dosya kapsamına ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlık; uygulama kadastrosu ile değiştirilen sınır nedeniyle davacının hissedarı olduğu 111 ada 52 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün aynı ada 51 sayılı parsel lehine olacak şekilde, haksız yere azaltılmış olup olmadığına ilişkindir. Bu davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazı aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır. Dosyaya gelen tapu kayıtlarına göre çekişmeli eski 208 yeni 111 ada 51 parsel sayılı taşınmazın davalının babası Rahmi adına tespit ve hükmen tescil edildiği anlaşıldığı halde Rahmi'nin vefat edip etmediği, vefat etmişse davalı Ş.. U..'dan başka mirasçısının bulunup bulunmadığına dair dosyada bilgi veya belge bulunmamaktadır. O halde, mahkemece davalıdan adı geçen hususlar sorulmalı, Rahmi'nin sağ olduğunun anlaşılması halinde davalının dava ehliyeti bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, Rahmi’nin vefat etmiş olduğunun anlaşılması halinde ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesi uyarınca yöntemince taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın esasına girilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.