Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında temyize konu 111 ada 64 parsel sayılı 19510 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 3402 sayılı Yasanın 45 ve 14. madde şartları lehine gerçekleşmesi ve tapu nedeniyle davalıların murisi ... adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal sûresi içinde 4753 sayılı Yasaya göre oluşan tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine ve çekişmeli parselin fen bilirkişinin 31.5.2003 tarihli rapor ve krokisinde "B" harfiyle gösterilen 15375 metrekarelik kısmının davacı Hazine adına "A" harfi ile gösterilen 4135 metrekarelik kısmının Muharrem oğlu davalı Yusuf adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ve davalı Yusuf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre davacı Hazine'nin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-... mirasçısı Yusuf'un temyiz itirazına gelince; çekişme parselin temyize konu olan ve krokide "B" harfi ile gösterilen bölümünün 1967yılında 4753 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan Hazine tapusu kapsamında kaldığı açıktır. Davalı tarafın dayandığı tapu kaydının çekişmeli parseli kapsamadığı, mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Çekişmeli taşınmazın 4753 sayılı Kanunla yapılan çalışması sırasında 3136 sayılı parsel numarasını aldığı ve taşınmaza davalı miras bırakanı ...'in zilyet olduğu vurgulanmıştır. Taşınmazın zilyetlikte kazanılmaya elverişli yerlerden olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1 ve 14. maddelerinde öngörülen zilyetlikle iktisap şartlarının Hazine tapusunun oluşturulduğu, 1967 yılında davacı ... yararına gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle Hazine tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Öte yandan, tesbit ... adına yapılmıştır. Tesbite karşı Yusuf tarafından hisseye yönelik olarak dava açılmamıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 72. maddesi gereğince Hakim talep olmadan hiçbir uyuşmazlığı çözümleyemez. Bu nedenle davanın reddine ve taşınmazın payları oranında ve iştirak halinde mülkiyet şeklinde mirasçıları adına tesciline karar verilmelidir Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) , 11.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.