Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10969 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 10276 - Esas Yıl 2003





Taraflar arasında genel kadastro ite oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği Görüşüldü: Kadastro sırasında 132 ada 11,137 ada 1,201 ada 23, 255 ada 2 ve 4 parsel sayılı 2419, 340, 37347,1836, 2209 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 201 ada 23 nolu parsel Mehmet mirasçıları, diğerleri Mehmet adına tespit edilip kesinleşmiştir. Davacı Canan ve müştereki, murisleri Mehmet'in vasiyetname ile taşınmazları evlatlarına bıraktığını, eşi Semiha'ya bırakmadığından tapuların iptali ile Mehmet çocukları adına 8/24 'er hisse olarak tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli parsellerin davacılar ve davalı Mustafa'ya 8/24'er pay olarak tescilen karar verilmiş; hüküm, davalı Semiha mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazıtı gerektirici nedenlere ve yasal süresi içinde dava açılmış olduğuna göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile çekişmeli 201 ada 23 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükmün ONANMASINA, 2- Dava konusu diğer parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi uyarınca kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak dava açılması mümkün değildir. Kanunda öngörülen bu süre hakkın varlığını ortadan kaldıran hak düşürücü süredir. Bu surenin mahkemelerce re'sen dikkate alınması zorunludur. Kanun ve gerekçesinde miras uyuşmazlıklarında bu hükmün uygulanmayacağına ilişkin hiçbir hüküm bulunmamaktadır. Kanunda öngörülmeyen biçimde istisna yaratılması olanaksızdır. Hal böyle olunca; çekişmeli 132 ada 11,137 ada 1,255 ada 2 ve 4 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu nedenlerle (BOZULMASINA), 4.12.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.