Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10885 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12942 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : MİLAS KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 11/06/2014NUMARASI : 2013/3-2014/136Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece taşınmaz başında ilk yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmazın bir bölümünün evvelce köy hayvanlarının otlatıldığı yer olduğu, 1976-1977 yıllarında davacı ile Köy Tüzel Kişiliği arasında dava olduğundan bahsedildiği, açıklanarak komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilerek yöntemine uygun şekilde mera vergi kaydının yerine uygulanması, kadim mera araştırmasının ve zilyetlik araştırmasının yapılması, yerel bilirkişilerce sözü edilen dava dosyasının keşifte uygulanarak çekişmeli yerle ilgili olup olmadığının belirlenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Yargılama sırasında vefat eden davacı S.. K.. mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 119 ada 36 parsel sayılı taşınmazın S.. K.. mirasçıları adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı M.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla; davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma zorunluluğu doğar. Bu ilke kamu düzenine ilişkindir. Yukarıda özetlenen bozma ilamında yeterli mera araştırması yapılmadığı, dava konusu taşınmazın tespit tutanağında sözü edilen mera vergi kaydının yöntemince uygulanmadığı belirtilmek suretiyle yerel bilirkişilerin komşu köylerden seçilmesi, komşu parsellerin tutanak ve dayanak kayıtlarının da getirtilip uygulanması, taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirildiğinin belirlenmesi, ayrıca taşınmaz başında ilk yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların taşınmazın bir bölümünün evvelce köy hayvanlarının otlatıldığı yer olduğu, 1976-1977 yıllarında davacı ile köy tüzel kişiliği arasında dava görüldüğünden bahsedildiği, belirtilmek suretiyle sözü edilen dava dosyasının araştırılarak bulunması halinde keşifte uygulanarak çekişmeli yerle ilgili olup olmadığının belirlenmesi, gereğine değinilmiştir. Ancak, mahkemece yerel bilirkişilerce sözü edilen dava dosyası araştırılmamış, taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen 1937 tarih Kavak Mevkii, 442 tahrir nolu vergi kaydı keşifte uygulanmak suretiyle dava konusu taşınmaza ait olup olmadığı duraksama yaratmayacak biçimde belirlenmemiş, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri dosyaya getirtildiği halde dayanak kayıtlar getirtilip keşifte uygulanmamış, dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmemiştir. Doğru sonuca ulaşabilmek için mahkemece, öncelikle ilk yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların bahsettiği 1976-1977 yıllarında davacı ile köy tüzel kişiliği arasında görülen bir dava bulunup bulunmadığı araştırılmalı, açılmış bir dava varsa dava dosyası ile birlikte dava konusu taşınmazlara komşu taşınmazların kadastro tutanaklarında belirtilen dayanak kayıtları ilgili merciilerden getirtilerek dosya arasına alınmalı, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, komşu köylerde ikamet eden, elverdiğince yaşlı şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler eliyle tespitte sözü geçen vergi kaydı yöntemince uygulanarak vergi kaydının revizyon gördüğü parsellerle bir bütün olarak değerlendirilerek çekişmeli yere ait olup olmadığı duraksama yaratmayacak biçimde belirlenmeli, dava konusu taşınmazın kadim mera niteliğinde olup olmadığı sorulmalı; varsa, komşu köylerden zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenerek zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınmalı; tespit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; yerel bilirkişilerce sözü edilen dava dosyası keşifte uygulanarak çekişmeli yerle ilgili olup olmadığı, bu yerle ilgili ise sonucunun temyize konu davaya etkili olup olmadığı belirlenmeli, yine komşu parsel dayanakları uygulanmak suretiyle bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri ve çekişmeli taşınmaz ile komşu parseller arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mahkemenin, taşınmaz ve çevresi ile ilgili gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, öncesinin çalılık, mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde taşınmazın sınırlarında değişiklik olup olmadığı hususunda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında çelişki bulunması halinde, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırılmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu parsellerden nasıl ayrıldığını açıklayıp, tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, taşınmaza uygulanan vergi kaydının kapsamını, komşu parsellere uygulanan kayıtların çekişmeli taşınmaz yönünü ne okuduğunu gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden M.. B..na iadesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.