MAHKEMESİ : KARS KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 28/03/2013NUMARASI : 1999/54-2013/18Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında S. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 101 ada 218 parsel sayılı 12100 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı nedeniyle ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Fettah adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmaza uygulanan vergi kaydının miktar fazlası yönünden çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden kamu orta malı mera vasfında olduğuna dayanarak, davacı Hayrettin Kanat ve arkadaşları ise tapu kaydına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davasının reddine, davacı Hayrettin ve arkadaşlarının davasının ise husumet nedeniyle reddine, çekişmeli 101 ada 218 parsel sayılı taşınmazın payları oranında Fettah adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyize konu 101 ada 218 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfıyla tespit edilmiş, davacı Hazine, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden mera vasfında olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın davalı tarafından 30 yıldır kullanıldığının beyan edildiği, ziraatçi bilirkişi raporunda da taşınmazın uzun yıllardır arpa, buğday gibi kültür bitkilerinin yetiştirilmek suretiyle kullanıldığı, komşu tarlalar arasında bütünlük arz edecek şekilde tarla vasıflı olup zilyetlikle iktisabının mümkün olduğu belirtilmek suretiyle davalı yararına edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Kadastro tespiti yapılan dava konusu taşınmazın kuzey, batı ve güney sınırı mera parselleri ile çevrili olmasına rağmen usulüne uygun mera araştırması yapılmamış; mera uyuşmazlıklarında bilirkişilerin davanın sonucunda yararı bulunmayan komşu köylerden seçilerek dinlenilmesi gerektiği halde, yerel bilirkişiler aynı köyden dinlenmiş, uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, keşif mahallinde gözlem yapılmak suretiyle keşif tutanağına yansıtılmamış, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselleri arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmemiştir. Eksik inceleme ile karar verilemez. Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi, tüm tespit bilirkişileri, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında mahkemenin, taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, dava konusu taşınmaz ile komşu mera parselleri arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmeli, taşınmazın kadim ya da tahsisli mera olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde sınırlarında mera yönünden genişleme olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişki yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı ve taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile komşu mera parselinin konumlarını yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli, taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça bir değer taşımayacağı düşünülmeli, komşu parsellerin kesinleşme durumları nazara alınmalı bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine’nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.