Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10872 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19807 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KAŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/03/2014NUMARASI : 2012/187-2014/209Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu S. Köyü çalışma alanında bulunan 337 ada 5 parsel sayılı 11.109,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı O.. İ.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Mehmet terekesini temsilen M.. Ö.., tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı O.. İ..'ün ölümü nedeniyle mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Mehmet İncebel terekesini temsilen M.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, çekişmeli 337 ada 5 parsel sayılı taşınmaza yönelik tapu kaydı ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı tarafın kullanımında olduğu ve davacı tarafın çekişmeli taşınmazda hakkı ve kullanımı olmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Ancak Harçlar Kanunu'nun 11., 30. ve 32. madde hükümleri karşısında, mahkemece taşınmazın belirlenen değeri üzerinden eksik karar ve ilam harcı tamamlatılmadan, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun “Mükellef” başlığını taşıyan 11. maddesinde harcın kimden alınacağı konusu düzenlenmiş; bu madde ile, genel olarak yargı harçlarının, davayı açan veya harca konu olan işlemin yapılmasını isteyen kişilerce ödenmesi yükümlülüğü getirilmiştir. Harç alma ölçülerini düzenleyen 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 15. maddesinde “Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev'i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır.” hükmüne yer verilmiş olup aynı Kanun’un 16. maddesi gereğince tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değerine göre nispi harç alınması gerekmektedir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30. maddesinde, yargılama sırasında tespit olunan dava değerinin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için yargılamaya devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı hükmü düzenlenmiştir.Nitekim; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun “Harcı Ödenmeyen İşlemler” başlığını taşıyan 32. maddesinde ise, “yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmü getirilmiştir. Somut olay değerlendirildiğinde; davacı eldeki davayı açarken, dava değerini 10.000 TL olarak göstermek suretiyle bu bedel üzerinden peşin karar ve ilam harcını yatırmış, daha sonra mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen 18.03.2014 tarihli ziraat bilirkişi raporu ile taşınmazın toplam değerinin 222.190,20 TL olduğu belirlenmiştir. Mahkemece eksik harcın tamamlanması için 19.03.2014 tarihli celsede davacı tarafa mehil verilmiş; ancak davacı tarafından eksik harç yatırılmamıştır. Davalı taraf ise davaya devam etmek istediklerini belirterek mahkemeden karar verilmesini talep etmiş, mahkemece de davaya devam etmek isteyen davalı taraftan eksik harcın tamamlanması istenmeden işin esası hakkında davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.07.2013 gün ve 2013/14-474 Esas, 2013/1050 Karar sayılı kararında da bu hususta Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddelerine atıf yapılmak suretiyle davada yargılama sırasında tespit olunan değer üzerinden hesaplanan peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça eldeki davaya devam etme olanağı bulunmadığı, eksik harç tamamlatılmadan yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olmasının doğru olmadığı, belirtilmektedir. Bu halde mahkemece, davayı takip edeceğini söyleyen davalı tarafa anılan yargı harcını ödemesi konusunda usulünce süre verilmeli, harcın yatırılması halinde davanın esası hakkında karar verilmeli, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmelidir. Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler göz ardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.