Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10844 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14367 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MUTKİ KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 17/04/2014NUMARASI : 2011/9-2014/36Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacı Hazine'nin tutunduğu tapu kaydının oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmesi, dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediğinin araştırılması, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmaz ile revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita ile komşu taşınmazların tespit tutanakları, varsa dayanakları kayıtlar Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtildikten sonra, yöreyi iyi bilen yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, taraf tanıkları ile taşınmazlar başında yeniden keşif yapılması, dayanılan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanması, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden tanık bilgisine başvurulması, davacının tutunduğu tapu kaydı ifrazen oluşmuş ise, ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının kapsamının kök tapu kaydı içerisinde aranmasının zorunlu olduğunun düşünülmesi, uzman bilirkişiden keşfi denetlemeye imkan verecek şekilde rapor alınması, dava konusu taşınmazların kayıt kapsamı içinde kaldığının saptanması halinde kanunları uyarınca Hazine'ye kalan yerlerden olup olmadığı, dolayısıyla davalı yararına 3402 sayılı Yasa'nın 46. maddesinde öngörülen koşulların, kaydın kapsamı dışında kaldığı saptandığı takdirde ise kayıt kapsamı dışındaki taşınmazlar yönünden zilyetlik araştırması yapılarak aynı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen koşulların oluşup oluşmadığının irdelenip, sonucuna göre karar verilmesi gereğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın ve birleşen 2008/226 Esas sayılı davanın reddine, çekişmeli 102 ada 191, 200, 112 ada 2 ve 113 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davacı Hazine vekilinin 112 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz isteminin, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,2- Davacı Hazine vekilinin 103 ada 4 parsel, 113 ada 2 parsel, 102 ada 191 parsel ve 200 parsellere yönelik temyiz itirazına gelince;Hükme esas alınan 24.1.2014 tarihli fen bilirkişi raporu bu parseller yönünden infaza elverişli değildir. Yetersiz ve çelişkili fen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulamaz. Şöyle ki, anılan fen bilirkişi raporunda kadastro parsellerinin kırmızı kalemle, toprak tevzi parsellerinin ise mavi kalemle çizili olarak gösterilmiş olduğu belirtilmiştir. Bu açıklama doğrultusunda fen bilirkişi raporu incelendiğinde 103 ada 4 parsel ve 113 ada 2 parsel sayılı taşınmazların toprak tevzii parselleriyle çakışmadığı ve toprak tevzi komisyon paftasındaki Hazine ve mera parsellerine denk gelmediği belirlenmiş olmasına; anılan rapora ekli krokide 103 ada 4 ve 113 ada 2 parsel sayılı çekişmeli taşınmazların mavi kesik çizgilerle gösterilen alan içerisinde kaldığı görülmesine rağmen bu çelişki giderilmemiş; yine 102 ada 191 ve 102 ada 200 parsellerin toprak tevzi parselleri kapsamında kalmadığı fen bilirkişi raporuna ekli krokiden anlaşılıp, toprak tevzi komisyon paftasındaki 424 nolu mera parseli içerisinde kaldığının rapor edilmesine rağmen ekli krokisinde 424 nolu mera parseli gösterilmemiştir.Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için, fen bilirkişisinden, çekişmeli taşınmazların tevzi parselleri içerisinde kalıp kalmadığı tereddüttsüz belirlenmeli, tevzi parselleri içerisinde kalan bölümleri ile geriye kalan bölüm ayrı harfler ve renkler ile gösterilecek şekilde infazı kabil rapor alınmalı, 424 nolu mera parseli ve bu parselin gittiği kadastro parselleri krokisinde işaretlenmeli, şayet toprak tevzi parsallerine denk gelen ve tevzi parselleri dışında kalan kısımlar var ise ayrı, fen bilirkişi raporu ile irtibat kurularak taşınmazın her bir bölümü hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalıdır. Açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.