Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10795 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15366 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : TÜRKELİ KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 19/11/2012NUMARASI : 2007/93-2012/7Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında I.Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 18 parsel sayılı 329,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı G.. Ö.. adına tespit edilmiştir. Davacılar, H.. Y.. ve S.. Y.., irsen intikal, miras hakkı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalının babası Mustafa oğlu Mehmet geldiği ve taksimen davalıya intikal ettiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 111 ada 18 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacılar, taşınmazın tarafların kök murisi Mehmet geldiği, murisin kızı Zeliha'nın davacı tarafın murisi, oğlu Mustafa'nın ise davalı tarafın murisi olduğu, kök muris Mehmet'in terekesinin paylaşılmadığı ve Zeliha dolayısıyla davacıların da miras hakkının bulunduğunu iddia etmişler, ayrıca çekişmeli taşınmazı davalının kardeşi N.. A..'dan satın aldıkları iddiasında bulunmuşlardır. Mahkemece, davacılara, hangi hukuki nedene, yani kök muristen gelen miras hakkına mı, yoksa taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine mi dayandıkları hususları açıklattırılmamış, taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı belirlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle, davacı tarafa, her iki hukuki nedene birden dayanmanın olanaksızlığı hatırlatılarak, kök muristen gelen miras hakkına mı, yoksa taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine mi dayandıkları hususu kesin olarak açıklattırılmalı, daha sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile yapılacak keşifte, davacıların dayandıkları hukuki neden de göz önüne alınarak; yerel bilirkişi ve tanıklara, çekişmeli taşınmazın tarafların kök murisi Mehmet intikal edip etmediği, Mehmet’ten intikal etmiş ise terekeye dahil taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile paylaşılıp paylaşılmadığı ve paylaşılmış ise paylaşımın ne zaman yapıldığı, çekişmeli taşınmazın paylaşıma konu olup olmadığı, paylaşımdan sonra taşınmazları kimin kullandığı maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, tanık beyanları ile yerel bilirkişilerin beyanları çeliştiği takdirde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, davacı taraf paylaşım yapılmadığı ve miras haklarının bulunduğu iddiasında ise, paylaşımı ispat külfetinin buna dayanan tarafa düşeceği dikkate alınmalı, davacıların taksim ve satın alma iddiasında bulunmaları halinde ise, satışa ilişkin olarak sunmuş oldukları deliller değerlendirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar Teoman ve Bediha vekili ile davacı Ayhan vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.