Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10709 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1780 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : AYBASTI KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 14/04/2014NUMARASI : 2011/209-2014/27Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden Hazine vekili Avukat Dilara , F.. A.. vekili Avukat Osman . Gelenlerin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:Kadastro sırasında Z. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 344 ada 19 ve 24 parsel sayılı sırasıyla 29.650,55 ve 59.087,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer olduklarından söz edilerek hali arazi vasfı ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı S.. Ç.. tapu kaydına, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 344 ada 19 ve 22 parsel sayılı taşınmazlara yönelik, davacı A.. A.. satın almaya, miras yoluyla gelen hakka, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 344 ada 24 parsel sayılı taşınmaza yönelik miras payı oranında adına tescil istemiyle, davacılar F.. A.. ve arkadaşları ise miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 344 ada 19 ve 24 parsel sayılı taşınmazlara yönelik tereke adına tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacılar Fahri ve arkadaşlarının davasının reddine, davacı S.. Ç..'in davasının kısmen kabulüne, davacılar A.. A.. ve arkadaşlarının davasının ise kabulüne, çekişmeli 344 ada 19 parsel sayılı taşınmazın davacı S.. Ç.. adına, 344 ada 24 parsel sayılı taşınmazın ise Muhammet mirasçıları adına payları oranında tapuya tesciline, temyize konu edilmeyen 344 ada 22 parsel sayılı taşınmazın ise tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı F.. A.. vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece taraf dayanağı olan ve aynı kök tapu kaydından gelen 14.03.1983 tarih 26, 11.09.1980 tarih 7 sayılı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsadığı, tapu kayıtlarında pay sahibi S.. Ç..'e 344 ada 19 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan Salih payı karşılığı dava dışı 344 ada 23 parsel sayılı taşınmazın pay satışı nedeni ile tapu kaydında paydaş olan Muhammet ise 344 ada 34 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt malikleri arasındaki paylaşma ile isabet ettiği gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Davacıların dayanağı tapu kayıtları aynı kökten gelen pay tapusudur. Dayanak tapu kaydının sınırları yol, orman ve kayalar okumakla sınırları itibari ile her yere uyabilecek nitelikte olup, bu niteliği gereği gayri sabit sınırlı olmakla miktarı ile geçerlidir. Dayanak tapu kaydı her ne kadar revizyon görmemiş ve dosya içine gelen kayıt örneklerine göre kayıt miktarı konusundaki çelişki giderilmemiş ise de miktarı yüksek olan tapu kaydı dikkate alınsa dahi dava dışı aynı ada 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazların belgesizden tapu kayıt maliki de olan taraflar adına tespit edildiği ve miktarları gözetildiğinde çekişmeli 344 ada 19 ve 24 parsel sayılı taşınmazların dayanak tapu kaydının miktar fazlası oldukları açıktır. O halde somut olayın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi zorunludur. Ne var ki, mahkemece çekişmeli taşınmazların sınırında orman niteliğinde olan taşınmaz bulunduğu halde orman araştırması ve öncesinin ne olduğuna ilişkin araştırma yapılmamış; taşınmazların niteliğinin belirlenmesinde en sağlıklı yolun hava fotoğrafları olduğu göz önünde bulundurulmamış; yerel bilirkişi beyanları ile zirai bilirkişinin raporu resmi nitelikteki bu belge ile denetlenmemiş; tespite aykırı sonuca varılmasına rağmen tutanak bilirkişileri Osman ve Süleyman dinlenmek suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmamıştır.O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise, İl Kadastro Müdürlüğünden, taraf dayanağı tapu kayıtlarının miktarı arasındaki çelişkinin giderilebilmesi ve tapu kayıt miktar fazlasının zilyetlikle kazanılmasının mümkün olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi açısından tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren açıkta pay kalmayacak şekilde Tapu Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve Arşiv Daire Başkanlığından getirtilmeli, ardından taşınmazlar başında fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, serbest orman bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler, tutanak bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, ayrıca, çekişmeli 344 ada 24 parsel sayılı taşınmazın ortak miras bırakan Salih gelip gelmediği, tüm mirasçılarının katılımı ile usulüne uygun olarak paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşım yapılmış ise terekeden kime ne ve hangi taşınmazların verildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taraf dayanağı ile komşu parsel dayanağı kayıt ve belgeler yerel bilirkişi ve tanıklar eliyle uygulanarak çekişmeli taşınmaz yönünü ne ve kimin yeri olarak okuduğu belirlenmeli, ayrıca taşınmazlara ait kadastro tutanağının edinme sebebinde açıklanan olgu ile önceki keşif beyanları yerel bilirkişi, tutanak bilirkişi ve tanıklara okunarak somut, detaylı ve çelişkiyi giderir şekilde beyan alınmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılmalı, bilgisayar programı vasıtasıyla dava konusu taşınmazın paftası ile hava fotoğrafları ve temin edilecek uydu fotoğraflarının ölçekleri eşitlenmek suretiyle çakıştırılmalı, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, orman bilirkişiden taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığını bildiren ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, HMK'nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmazlar ve çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip sınırları gösterilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, somut olayda varsa zilyetliğin ekonomik amaca uygun olarak sürdürülüp sürdürülmediği değerlendirilmeli, davanın tarafları ve miras bırakanları yönünden belgesizden zilyetlik yolu ile edinilen taşınmaz miktarı araştırılmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı F.. A.. vekili ile davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.