MAHKEMESİ : ŞIRNAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/05/2014NUMARASI : 2012/292-2014/205Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar M.. N.. ve müşterekleri, Y.Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı M.. N.. ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Fen bilirkişinin 20.01.2014 tarihli raporunda (B) harfli ile gösterilen alan yönünden yapılan incelemede;Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre dava ve temyiz konusu olan fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen alanın 406 ada 1 parsel içinde kaldığı ve taşınmazın tapu kayıt malikinin davalı olarak gösterilmediği anlaşılmakla bu bölüme yönelik olarak yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Yasa'ya uygun olan hükmün ONANMASINA,2- Fen bilirkişinin 20.01.2014 tarihli raporunda (A) harfli ile gösterilen alan yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Mahkemece çekişmeli taşınmazın tespit harici bırakılma tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği dolmadığı kabul edilerek davanın reddine dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da hüküm kurmak için yeterli değildir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı kadastro tespit öncesi tescil isteğine ilişkindir. Böyle bir taşınmazın iktisap edilebilmesi için; öncelikle taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olması, bundan sonra ise 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca; emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Mahkemece, hava fotoğrafları tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait olarak getirtilerek zilyetlik durumu denetlenmemiştir. Bununla birlikte tescili istenen taşınmaz bölümü üzerinde davacı tarafın zilyetliğinin süresi ve sürdürülüş biçimi yönünden yapılan araştırma da hüküm vermek için yetersiz olduğu gibi yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu da birden fazla ziraatçi bilirkişi kurulundan alınan rapor değerlendirilmek suretiyle denetlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmak suretiyle 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, TMK'nın 713/4. maddesi uyarınca yasal ilanlar yapılıp, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davacı tarafın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle fen bilirkişinin 20.01.2014 tarihli raporunda (A) harfli ile gösterilen alana yönelik kurulan hükmün BOZULMASINA, 17.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.