MAHKEMESİ : CİHANBEYLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmazlar davacının babası Ömer kaldığına göre davacı, annesi ... ve diğer mirasçılar adına belgesiz zilyetliğe dayalı kayıt olup olmadığı hususunda araştırma yapılması, kayıt varsa bu taşınmazların muris ... kalıp kalmadığının araştırılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece aynı çalışma alanı içinde davacının annesi ... ölen eşi ... kalan ve belgesizden tespit edilen 157 ada 11 ve 13 parsel sayılı taşınmazların toplam yüzölçümünün 100 dönümden fazla olduğu ve duruşmada dinlenen tutanak tanıklarının beyanlarına göre bu taşınmazlar ile dava konusu 157 ada 22 ve 34 parsel sayılı taşınmazların ... ölen eşinden kaldığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Davacı, çekişmeli taşınmazların kendisine sünnet hediyesi olarak verildiği, reşit olana kadar annesi ... tarafından kullanıldığı iddiasına dayanmış, vergi kaydı sunmuştur. Çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarında taşınmazların davacının annesi ... işgalinde bulunduğu, miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edildiği belirtilmiştir. Mahkemece davacının dayandığı vergi kayıtlarının taşınmazları kapsayıp kapsamadığı mahallinde denetlenmediği gibi, hüküm yerinde de bu kayıtlara neden itibar edilmediği açıklanmamış, tespit bilirkişileri mahallinde yapılacak keşif yerine, 14.11.2013 tarihli oturumda dinlenmiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri ile yine aynı yöntemle belirlenecek tanıklar yardımı ile yapılacak keşif sırasında davacının dayandığı kayıtların taşınmazları kapsayıp kapsamadığı denetlenmeli, bilirkişi ve tanıklarca gösterilecek olan sınırlar teknik bilirkişiye kroki üzerinde işaretlettirilmeli, vergi kayıtlarının kapsamı sabit sınırlardan başlanmak suretiyle miktarına göre belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların kayıtların uygulanmasına ilişkin beyanlarının zemine uygunluğu, komşu parsellere ait tutanakların edinme sebepleri ve dayanaklarıyla denetlenmelidir. Ayrıca keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazların muris ... kalıp kalmadığı, davacının annesinin taşınmazlar üzerindeki zilyetliğinin kendi adına mı, yoksa davacı adına mı olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır. Yukarıda belirtilen şekilde yapılacak uygulama ile vergi kayıtlarının kapsamı belirlendikten sonra ise miktar fazlası olan kısım var ise; 3402 sayılı Yasa 14. maddede öngörülen 40-100 dönüm limiti yönünden gerekli değerlendirme yapılmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.