Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10452 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21820 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : FATSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/10/2014NUMARASI : 2012/230-2014/412Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu S. Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 1128 ada 9 parsel sayılı 1.591,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle H.. K.. ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. K.. ve birleştirilen dosya davacısı M.. K.. ve müşterekleri, miras yoluyla gelen hakka dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda temyize konu çekişmeli 1128 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden asıl dava ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. K.. ve birleştirilen dosya davacısı M.. K.. ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda, davacı H.. K.. ve birleşen 2012/523 Esas sayılı dosya davacıları M.. K.. ve müşterekleri, çekişmeli 1128 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalılarla ortak muris babaları Ali intikal ettiği halde, davalıların annesi H.. K..'dan intikal ettiği şeklinde tespit yapıldığını, bu nedenle davalıların fazladan pay sahibi olduğunu belirterek davalılar adına fazladan yazılan payların miras payları oranında iptali ile adlarına tescil talebi ile dava açmışlardır. Davalı taraf, taşınmazların babaları Ali değil, anneleri H.. K..'dan intikal ettiği ona da kendi annesinden kaldığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Dosya içerisinde bulunan Ali ait veraset ilamı ve nüfus kayıtlarından davacı ve davalı tarafın baba bir anne ayrı kardeş oldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı tanığı aynı zamanda davalıların dayısı Mehmet beyanına itibar edildiği belirtilerek, davalı tanığının; “dava konusu 1128 ada 9 parsel sayılı taşınmazın davalıların annesi Hüsne'den geldiğini, Ali hakkı olmadığını” beyan ettiği gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuşsa da; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı tanıkları genel olarak, çekişmeli taşınmazın tarafların babası Ali annesi Hamide'den intikal ettiğini, taksimen Ali düştüğünü, ölene kadar da Ali kullandığını beyan etmişler, davalı tanığı Mehmet dahi beyanında; çekişmeli taşınmazın Ali annesi Hamide'nin babası Arif'ten, Hamide ve Zeynep ismindeki kardeşine intikal ettiğini, Zeynep'in aynı zamanda davalıların annesi Hüsne'nin büyükannesi olduğunu, Arif'in ölümü ile yaptıkları taksim sonucunda dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki taşınmazların Hamide'ye, Büyükkırık mevkinde kalan taşınmazların da Zeynep'e kaldığını, Hamide Zeynep'e düşen yerleri de sattığı için burada Hüsne'nin hakkı olduğunu, dava konusu taşınmazın Hamide'nin sağlığından ölümüne kadar Ali kullandığını belirtmiştir. Dosya kapsamı ve toplanan deliller bütün halinde değerlendirildiğinde dava konusu 1128 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak murisi Ali intikal ettiği anlaşıldığına göre, davanın kabulüne dair hüküm kurulması gerekirken hatalı yorumla davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup davacı H.. K.. ve birleşen dosya davacısı M.. K.. ve müşterekleri vekilininin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.