Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10351 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20943 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DEVREK KADASTRO MAHKEMESİTARİHİ : 25/07/2014NUMARASI : 2011/21-2014/69Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında D.Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 390, 395, 406, 414, 785 parsel sayılı 3089.64, 3412.95, 831.95, 2002.51, 1727.60 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı İ.. G.. adına tespit edilmiştir. Davacı Fevzi ve C.. G.., tarafından davalılar aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın çekişmeli 101 ada 785 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine tespit gibi tesciline, çekişmeli 101 ada 390, 395, 406, 414 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile, Arif Güneş mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazlar üzerinde bulunan ağaçlarında İ.. G..'e ait olduğunun beyanlar hanesinde şerhine karar verilmiş; hüküm, davacılar Fevzi , C.. G.. ile davalı İ.. G.. tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1- Davacıların 101 ada 785 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazları yönüyle;Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle 101 ada 785 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 2- Davalıların 101 ada 390, 395, 406 ve 414 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki temyiz itirazlarına gelince;Mahkemece, taşınmazların davacıların murisi tarafından sağlığında usulüne uygun şekilde davalıya devredildiğinin ispatlanamadığı, ölümünden sonrada mirasçılar arasında paylaşım olgusu bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Davalının dayanak yaptığı 30.07.1993 tarih ve 10314 yevmiye numaralı Noter Sözleşmesi gereğince muris Arif çekişmeli taşınmazları bedeli mukabilinde oğlu İbrahim'e satıp zilyetliğini devrettiğini belirttiği, ayrıca yargılama sırasında beyanda bulunan Arif Mirasçılarından Ulviye, Zühriye ve Bilgi'nin çekişmeli taşınmazları babalarının İbrahim'e satıp, zilyetliğini devrettiklerini doğruladıkları, tüm dosya kapsamından anlaşılmasına göre davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.