Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10345 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20701 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : FATSA SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/03/2014NUMARASI : 2010/232-2014/235Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı E.. K.., S. Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişi raporunda kırmızı renk ile gösterilen kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, O.. B.. vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece, haritasında yol olarak tespit dışı bırakılan yerin kadastro tespitinden önce 20 yılı aşkın süreyle kesintisiz ve aralıksız davacının zilyetliğinde olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, kadastro sırasında haritasında yol olarak gösterilen taşınmaza ilişkin olup tescil davasıdır. Tescil davalarında Hazine yanında ilgili kamu tüzel kişiliği, belediye sınırları içerisinde ise İlçe Belediye Başkanlığının davalı taraf olması gerekir. Dava dilekçesinde ve dosya içerisindeki bir kısım evraklarda Ç. İlçesi S. Mahallesinden bahsetmekte olup, mahalle muhtarlıklarının tüzel kişiliği bulunmadığı nazara alınmadan ve Ç. Belediyesi ve Hazine davaya dahil edilmeden hüküm kurulması isabetsiz olup, karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu Ordu Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülki sınırları olarak belirlenmiştir. O halde; mahkemece, öncelikle Ç. İlçe Belediyesi ve Hazine yanında Ordu Büyükşehir Belediyesini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanmalı, davacının dayandığı tapu kaydı, tesisinden itibaren bütün tedavülleri ve varsa haritası ile birlikte getirtilmeli, bundan sonra taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıklarının tümü hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalı; keşif sırasında komşu tüm parseller de dikkate alınmak suretiyle, 3402 sayılı Yasa'nın 20. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde yerel bilirkişi aracılığı ile yöntemince uygulanmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.