Tebliğname No : 9 - 2011/410050MAHKEMESİ : Mersin 2. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 06/10/2011NUMARASI : 2011/294 (E) ve 2011/541 (K)SUÇ : Kamu malına zarar verme, kasten yaralama Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Somut olayda; Mersin Şevket Pozcu Lisesinde öğrenci olan suça sürüklenen çocuğun, okul girişinde sıraya geçmesi için kendisini uyaran okul müdür yardımcısı mağdur M.. E..'in yanına giderek, mağdura yumrukla vurmak suretiyle basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaraladığı, ayrıca tekme ile vurarak okulun camını kırdığı anlaşılmakla; eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 86/2, 3-c maddesinde düzenlenen “Kişinin yerine getirdiği görevi nedeniyle kasten yaralama” ve aynı kanunun 152/1-a maddesinde öngörülen “kamu malına zarar verme” suçlarını oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Okul müdür yardımcısı olan mağdur M.. E..'in, suça sürüklenen çocuğa “...lan” diye hitap ettiğinin sabit olması karşısında, kasten yaralama suçundan kurulan hükümde haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,2-Suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan sonuç olarak verilen 3 ay 10 gün hapis cezasının, 5237 sayılı TCK’nın 50/1-c maddesi uyarınca “iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesi” şeklinde tedbire çevrilmesi yerine, infazı kısıtlar şekilde “Mersin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne başvurusu ile fiziki yapısı ve yeteneğine göre kendi seçtiği ve kurumca onaylanan bir spor branşında eğitim görme yaptırımına çevrilmesine” şeklinde seçenek yaptırıma karar verilmesi,3-Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 Sayılı TCK.nun 50/1-f. maddesine göre suça sürüklenen çocuk hakkında "mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya" şeklinde tedbire çevrilebileceği belirtildiği halde, suça sürüklenen çocuğa gönüllü olup olmadığı sorulmadan ve tedbirin süresi de kararda gösterilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,4-22/07/2010 tarih ve 6008 sayılı Terörle Mücadele ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına dair Kanun'un 7. maddesi ile değişik, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun, "sanığın kabul etmemesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki 231/6-c maddesinin son cümlesindeki hüküm karşısında; bu konudaki beyanın kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup, hak sahibinin açık beyanı ya da açıkça (varlığı halinde) vekaletnamede bu hususta vereceği yetki ile vekilin kullanabileceği gözetilmeden, “Suça sürüklenen çocuk müdafiinin CMK 231/5. maddesi gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine muvafakat vermediği anlaşıldığından” şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklnamasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,5-5237 sayılı TCK'nın 51. maddesinde hapis cezalarının ertelenebileceği, ancak adli para cezalarının ve seçenek yaptırımların ertelenemeyeceği hükmünün düzenlenmesi karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan seçenek yaptırımların ertelenmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.