Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9592 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1923 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 11 - 2011/44883MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/04/2010NUMARASI : 2009/179 (E) ve 2010/232 (K)SUÇ : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Duruşmalarda katılan H.. Ç.. vekili olarak hazır bulunan şikayetçi avukat M.. E..'ın, 21.01.2010 tarihli celsede sanığın eylemleri nedeniyle kendisinin de suçtan zarar gördüğünü iddia ederek asil olarak katılma talebinde bulunduğu ancak bu hususta mahkemece bir karar verilmediği gibi katılan H.. Ç.. tarafından azledilen şikayetçi avukat M.. E..'ın katılan vekili sıfatını da alamadığı anlaşılmakla; iddianame içeriğine göre şikayetçi M.. E..'ın suçtan zarar görme olasılığı bulunduğundan CMK'nın 237/2 ve 260/1. maddeleri uyarınca katılma ve hükmü temyiz etme hakkı olduğu belirlenip, temyiz dilekçesinin de öğrenme üzerine ve süresinde olduğuna karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde; Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.E....Otomotiv Servis Tic. ve Ltd. Şti'nin ortağı ve yetkilisi olup şirket faaliyeti kapsamında araba alım satım işiyle uğraşan sanığın, katılan H.. Ç..'a 70.500 dolar karşılığında araç sattığı, katılanın aracı satın alırken yanında bulunan avukatı M.. E..'ın da araç satın aldığı, katılan Hüseyin'in, sanığa kendisinin aldığı araç için 70.500 dolar , avukatı M.. E..'ın almış olduğu araç için ise 40.000 dolar ödemede bulunduğu, bu arada paraya ihtiyacı olan katılan Hüseyin'in, sanığın teklifi üzerine sanığın bankadaki kredi hesabından 500.000 dolar kullandığı ancak bu parayı alırken 170.000 dolar eksik aldığı, zira bu 170.000 dolarla da M.. E..'ın almış olduğu aracın bakiye borcu olan 85.000 euroyu ödemiş olduğu, katılan Hüseyin'in, sanıktan almış olduğu borcun tamamını geri ödediği, sanığın, şikayetçi M.. E..'a satmış olduğu aracın devir işlemini yapmadığı, bunun üzerine M.. E..'ın aracı geri iade ettiği, sanığın bu aracı 3. bir şahsa sattığı, şikayetçi M.. E..'a aynı özellikte başka bir araç vereceğini taahhüt etmesine rağmen başka bir araç vermediği gibi aldığı parayı da geri vermediği ve bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda ; eylemin 158/1-h maddesinde öngörülen “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasındaki dolandırıcılığı” suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi M.. E..'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.