Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 954 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14002 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 15 - 2012/131401MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/12/2011NUMARASI : 2010/1345 (E) ve 2011/1511 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanıkların katılanın askerlik arkadaşı olan sanık M.. T.. ile katılana ait eve geldikleri, katılana içinde çok değerli hazine bulunduğunu beyan ettikleri bir küp bıraktıkları bunu saklamasını ve içini açmamasını söyledikleri ve küpün içinde altın heykel olduğunu yurt dışına çıkmaları gerektiğini söyleyerek küpü ve sahte heykeli kendisine bırakıp 10.000 TL aldıkları ve katılanın yanından ayrıldıkları daha sonra da çeşitli tarihlerde telefonla arayarak banka havalesi yolu ile toplam 67.000 TL aldıklarının iddia edildiği somut olayda; sanıklar H.. T.. ve R.. B..'nin soruşturma aşamasında enişte kayınbirader olduklarını beyan etmelerine rağmen duruşma aşamasında birbirlerini tanımadıklarını beyan ederek çelişkili beyanlarda bulunmaları, sanıkların birlikte gerçekleştirdikleri benzer eylemden dolayı Silopi'de yakalanarak tutuklanmaları, katılanın olayın hemen akabinde sanıkları gazetedeki fotoğraflarından teşhis ettiği ancak duruşmada teşhis edemediği, yine aynı şekilde katılanın sanık H.. Ö..'ü fotoğrafından teşhis ettiği, ve katılanın arandığını söylediği 5...0 numaralı telefon hattının sanığın üzerine kayıtlı olduğunun belirlenmesi,katılanın paraları gönderdiği hesapların sahte belgeler ile açıldığının belirlenmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, ilgili hesaplara ait belgeler getirtilerek belgelerdeki imzaların sanıklara ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanıkların katılanı dolandıran kişiler olup olmadıkları hususunda herhangi bir canlı teşhis yaptırılmamış olması karşısında, sanıklar ile katılan ve diğer sanık M.. T.. ve tanık S.. M..'un mahkemede yüzleştirilerek, katılanı dolandıranların sanıklar olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, sanık H.. Ö..'ün savunması doğrultusunda kimliğini kaybettiğine dair yetkili makamlara başvurusu olup olmadığının araştırılması, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sanıklar H.. T.. ve R.. B.. hakkındaki soruşturma dosyasının veya dava açılmış ise ilgili dava dosyasının onaylı bir suretinin dosya içine konularak incelenmesinden sonra sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş olup katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.