Tebliğname No : 6 - 2011/407326MAHKEMESİ : Turgutlu 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/06/2011NUMARASI : 2009/338 (E) ve 2011/525 (K)SUÇ : Dolandırıcılık (Değişen suç vasfı nedeniyle hırsızlık)Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanıklardan İ.. P..'ın, cep telefonundan katılanı arayarak kendisini Baki olarak tanıttıktan sonra, kardeşinin Bergama'da amelelik yaparken bir evin temelinde kazı yaptığı esnada 14 kg altın bulduğunu, ilgilenmeleri halinde satmak istediğini söylediği, katılanın önce kabul etmediği, ancak sanığın sürekli arayıp ısrar etmesi üzerine 16/12/2008 günü tanık Selahattin ile birlikte Turgutlu'ya gelip sanıklarla buluştuğu, sanık İbrahim'in de kendisini Baki'nin kardeşi Mehmet olarak tanıttığı ve elindeki çantada bulunan altınları gösterdiği, karıştırarak içinden bir adet alıp sanık İlyas'a verdiği, İlyas'ın bu numune altını katılana vererek gerçek olup olmadığını araştırmasını istediği, katılanın İstanbul'a dönüp numune olarak aldığı altının gerçek olduğunu öğrenince sanıklarla irtibat kurup ellerindeki altını 17.000 TL karşılığında satın almak üzere anlaşmaya vardığı, 20/12/2008 günü tanık Selahattin'le birlikte tekrar Turgutlu'ya gidip sanıklarla buluştuğu, sanık İlyas'ın katılana parayı Mehmet olarak hitap ettiği sanık İbrahim'e vermesini söylediği, İbrahim'den ise altınları kendisine vermesini istediği, katılanın 17.000 TL'yi İbrahim'e vermesinin ardından İbrahim'in parayı evde sayacağını belirttiği, katılanın orada saymasını söylemesine aldırmadan koşarak yanlarından uzaklaştığı, diğer sanık İlyas'ın da içinde altın bulunduğunu beyan ettiği torbayı katılana vermeden ayrı yöne koşarak uzaklaştığı, katılanın sanık İbrahim'in peşinden koştuğu ancak, sanığın izini kaybettiği şeklinde gerçekleşen olayda; sanıkların hileli hareketlerle katılanı aldatmak suretiyle haksız menfaat temin etmeleri şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle aynı kanunun 142/2-b maddesi gereğince mahkumiyetlerine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.