MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanma(değişen suç vasfı ile hırsızlık)HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hırsızlık suçunda ise; menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten ... tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur.Somut olayda; sanık ile şikayetçinin birbirini tanıdıkları, suç tarihinde şikayetçinin internet kafede oturduğu esnada sanığın yanına geldiği, telefon etmek üzere şikayetçinin telefonunu istediği, sanığın kendi sim kartını telefona takarak konuşmaya başladığı ve kafeden dışarı çıkıp ortadan kaybolduğu anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin kesin nitelikte olması, adli sicil kaydında başkaca tekerrüre esas alınabilecek sabıkası da bulunmamasına rağmen, mükerrir sayılmak suretiyle yazılı şekilde uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından sanık ile ilgili tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dair bölümün çıkarılması suretiyle sanık hakkındaki hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.