Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9392 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16899 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Bedelsiz senedi kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için; sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.Somut olayda; katılan ...'ın sanık ...' a ait olduğu anlaşılan evi kiraladığı, kira sözleşmesi imzaladığı sırada katılan ...'in evde oluşabilecek herhangi bir zarar ve ziyanı teminat altına almak için sanık ...' in talebi üzerine 5000 TL bedelli senedi ... emrine düzenlediği, senette diğer katılan ...'nın kefil olduğu, katılan ...' in kira süresi bitince sanık ...' e ait gayrimenkulu tahliye ettiği, sanık ...'a bir miktar kira borcunun kaldığı, sanık ...’in senedi yakın akrabası olan diğer sanık ...'ya ciro ederek senedi icraya koyduğu, sanıkların alacak miktarının üzerinde olan senedi alacak miktarını aşacak şekilde haksız yere icraya koydukları anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanıklar hakkında uygulanan hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle, asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından "180 gün", “150 gün” ve "3000 TL adli para cezası" ifadelerinin yerine, sırasıyla "5 gün" “4 gün” ve "80 TL adli para cezası" yazılmak suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.