Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9390 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16892 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; sanık ...'ın, Erzincan İl Müftülüğü'nde çalışmakta olan ...'e ait ... marka aracı alıp, bu araçla Bayburt'a geldiği, Bayburt ilinde yolda aracı ile giden mağdur ...'ın aracındaki satılık yazısını görüp mağduru durdurarak, aracın eniştesine ait olduğunu beyan ederek, mağdur ...'ın aracı ile takas etmek istediği, aracın ruhsat kaydının eniştesi üzerine olduğunu beyan ederek mağdur ??zerinde güven sağlayıp, mağduru ikna ederek aracını aldığı, akabinde mağdur ...'ın aracı ile... ilçesine giderek araç alım satımı yapan, katılan ...'ın çay ocağına gittiği ve burada katılana kendisini daha önceden tanıdığını, babasının katılan ile traktör alım satımı yaptığını beyan ederek güven sağladıktan sonra, aracı 5,000 TL'ye katılan ...'a sattığı anlaşılmakla, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında uygulanan hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle, asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından "365 gün" ve "7.300 TL adli para cezası" ifadelerinin yerine, sırasıyla "5 gün" ve "100 TL adli para cezası" yazılmak suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.