Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9331 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18268 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2011/237968MAHKEMESİ : İzmir 5. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 17/03/2011NUMARASI : 2010/271 (E) ve 2011/128 (K)SUÇ : Kamu malına zarar verme, hırsızlıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Suça sürüklenen çocuğun, Şirinyer Zabıta Amirliği binasına, bahçesinde bulunan mutfak penceresinin kilitli olmayan demir kapaklarını açtıktan sonra, bu kapakların altında bulunan demir parmaklıklardan bir adedi kırarak girdiği, içerden bir adet bilgisayar, bir adet LCD bilgisayar monitörü, bir adet yazıcı ve bir adet de yine markası uydu alıcısını çaldığı ve bu şekilde üzerine atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, suça sürüklenen çocuğun mahkemede alınan savunmasında atılı suçu ikrar ettiğinin anlaşılması karşısında, atılı suçun sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına çevrildiği ve 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi gereği adli para cezasının ertelenemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde ertelemeye karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Hükümden önce son sözün, hazır bulunan suça sürüklenen çocuk müdafiine verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle CMK'nın 216/3. maddesine aykırı davranılması,2- Müşteki Hüseyin’in sabah saat 07.55 sıralarında işyerine geldiğinde içeriye girip suç konusu eşyaların çalındığını öğrenerek müracaatta bulunduğu ve suça sürüklenen çocuğun da suçu işlediği saat yönünden bir açıklaması bulunmadığının anlaşılması karşısında; ikrarı bulunan suça sürüklenen çocuğun, suçun işlendiği zamana yönelik beyanı alınarak, 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesine uygun olarak, eylemin gece ya da gündüz gerçekleştiği belirlenerek, sonucuna göre TCK’nın 143. maddesinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, TCK’nın 143/1. maddesi ile uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.