Tebliğname No : 11 - 2010/162483MAHKEMESİ : Kırklareli 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/11/2009NUMARASI : 2008/321 (E) ve 2009/402 (K)SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Kırklareli Roman Kültürünü Koruma, Kalkındırma ve Dayanışma Derneğin’de sanıklarda Zafer'in başkan, Ayhan’ın başkan yardımcısı diğer sanıkların ise yönetim kurulu üyeleri olarak görev yaptıkları; derneğin amaçlarını gerçekleştirebilmesi, faaliyetlerini sürdürebilmesi, için derneğin banka hesabına yurt dışındaki kurum ve kuruluşlardan hibe mahiyetinde 07.02.2007 tarihinde 5.824,50 USD yatırıldığı, sanık Zafer bu parayı bankadan çektiği, daha sonra bu parayı sanıkların elbirliğiyle derneğe gelen parayı, kendi şahsi işleri ve ailelerinin ihtiyaçları için harcadıkları, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda, Suç tarihinde 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun yürürlükte bulunan 32/1-f bendinde tanımlanan fiile öngörülen yaptırımın 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve 500 TL'ye kadar ağır para cezası olduğu, 23.01.2008 tarih ve 5728 sayılı kanunun 558. maddesi ile değişen Dernekler Kanunu 32/1-f maddesinde ise sanıklara atılı eylemin yaptırımının 5237 sayılı TCK'da düzenlenen güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin hükümlerine atıf yaptığı, bu durumda Dernekler Kanunu'nun suç tarihinde yürürlükte bulunan 32/1-f ve 5758 sayılı kanunla değişik 32/1-f maddeleri somut olarak karşılaştırılıp, sanıkların lehine olan yaptırımın tespiti ile sonucuna göre sanıklar hakkında uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule göre de;Sanık A.. G.. bakımından; suç tarihinde 65 yaşından büyük olup, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,Tüm sanıklar yönünden; hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanık Zafer müdafii ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.