Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9299 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17044 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Şikayetçiye ait ... plakalı otomobili geçici süreliğine kullanmak ve daha sonra iade etmek üzere teslim alan sanığın; söz konusu otomobili belirtilen sürenin sonunda şikayetçiye iade etmeyerek soruşturma ve yargılama aşamasında ifadesi alınan ... isimli kişiye haricen satmak suretiyle üzerine atılı güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanık anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, şikayetçiye ait otomobili geçici süreliğine kullanmak ve daha sonra iade etmek üzere teslim aldıktan sonra; söz konusu motosikleti şikayetçiye iade etmeyerek başka birine satmak suretiyle gerçekleştirdiği sabit görülen eyleminin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini ve gerekçeli kararda, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin şartların oluşmadığının belirtildiği kısımda; uygulama maddesi ''5271 sayılı Kanunun 231/6.a-c'' olarak gösterilmesi gerekirken ilgili kanun maddesinin yanlış yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8.maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. Maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümde yer alan ''5237 sayılı TCK'nın 155/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince sonuç olarak verilen 5 gün adli para cezası karşılığı aynı kanunun 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL 'den olmak üzere 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ifadelerinin yerine ''5237 sayılı TCK'nın 155/1 maddesi gereğince 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 62/1 maddesi gereğince cezasından 1/6 indirim yapılarak 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı kanunun 52/2 maddeleri gereğince verilen 4 gün adli para cezası karşılığı günlüğü 20.00 TL'den olmak üzere sonuç olarak 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ''ifadeleri yazılmak suretiyle ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin şartların oluşmadığının belirtildiği kısımda gösterilen uygulama maddesinin hükümden çıkartılıp yerine ''5271 sayılı Kanunun 231/6.a-c maddesi' yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.