Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9273 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10585 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 204/1, 43/1, 53/1, TCK'nın 158/1-j-son, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyetResmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;... Ltd.Şti yetkilisi olan ...'ın suça konu çeklerin olduğu çek karnesini kaybettiği, ... Ltd. Şti'ne ait olan 3 adet boş çeki sanıklardan ...’ın sahte olarak düzenlediği, diğer sanık ...’ın ise ciro ettiği ve ... şubesine verip kredi aldıkları iddia olunan olayda; dolandırıcılık suçundan kurulan hükümler yönünden; sanık ...'nun şirketinde muhasebeci olarak çalışan tanık ...'nin beyanında sanıkların halihazırda açılmış bir kredinin ödemesinin yapılması amacı ile sonradan bu çeklerin verildiğini beyan etmesi ve... ilgili yazılarından bahse konu çeklerin kredi kullanımı esnasında mı yoksa kullandırılan kredinin ödemesi için sonradan mı alındığının net şekilde dosya kapsamından anlaşılamaması ile resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerde; yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alındığında, sahte çeklerin bankaya aynı anda verilmesi halinde keşide tarihleri farklı olsa dahi tek suç oluştuğu ancak üç çekin farklı tarihlerde bankaya verilmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği buna karşın bu hususun da dosya kapsamından net şekilde anlaşılamaması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; dosyaya konu çeklerin verilmesine konu kredinin hangi kredi olduğu, sanıklara ödemenin yapılıp yapılmadığı, sahte çeklerin bankaya kredi öncesinde teminat olarak mı yoksa hangi aşamada verildiğinin, her üç çekin de aynı anda verilip verilmediğinin tespitinin ardından sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafilerinin sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.