Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9184 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11005 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Beraat Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Katılanın temsilcisi olduğu şirketi devralmadan önce sanık ...'nın şirketin sahibi olduğu, bu dönemde şirketin malvarlığında olan ve muhasebeci tanık ...’da bulunan üzerinde şirketin eski ortakları olan tanıklar ... ve ...'ın imzası olup içeriği boş olan senedi aldığı, senede şirket kaşesini ve ismini de basmak suretiyle sanık ...'a verdiği, sanık ...'un senet içeriğine 35.000 TL yazdığı ve şirket aleyhine icra yoluna başvurduğu bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia olunan olayda,Mahkemece suça konu senet üzerinde yazı yönünde herhangi bir inceleme yapılmadığı, ayrıca dosya kapsamında tanık olan ve senedi sanık ...’e verdiği söylenen ...’ın ...ü tanımadığını beyan ettiği, bu nedenle yüzleştirme yapılarak, aralarındaki hukuki ilişkiyi ispata yarar delillerin sunulması istenerek, ayrıca taraflar arasındaki menfi tespit davasının akıbetinin araştırılması, denetime uygun olacak şekilde onaylı bir örneğinin dosya arasına alınması, bu şekilde tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,Kabule göre de;1-Sanıklara atılı eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d. Maddesinde belirtilen şekilde kamu kurumu olan icra dairesinde senedin işleme konulması nedeniyle bu kapsamda olduğunun gözetilmemesi,2-1136 sayılı Avukatlık Kanunun 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 5. fıkrası uyarınca; kendisini vekille temsil ettiren sanıklar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafi ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 05/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.