Tebliğname No : 9 - 2012/51256MAHKEMESİ : Ankara 3. Çocuk MahkemesiTARİHİ : 15/12/2011NUMARASI : 2010/403 (E) ve 2011/652 (K)SUÇ : Mala zarar verme, hükümlünün kaçmasıDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Suça sürüklenen çocuğun, nitelikli hırsızlık suçunun infazı nedeniyle hükümlü olarak bulunduğu A.. M..'nden seramik atölyesinin camını kırarak kaçtığının anlaşıldığı olayda, eyleminin mala zarar verme ve hükümlünün kaçması suçlarını oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Suça sürüklenen çocuğun, cezasının infaz edildiği cezaevinden yanında 2 kişi ile birlikte kaçtığının anlaşılması kar??ısında hakkında 5237 sayılı TCK'nın 292/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi gereğince, fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezalarının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlarından birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.