Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8968 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19776 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Suça sürüklenen çocuğun arkadaşları ile kavga ettiklerinin ve bağırıp çağırmak suretiyle çevreye rahatsızlık verdiklerinin anons edilmesi üzerine olaya kollukca müdahale edildiği, bu sırada suça sürüklenen çocuğun kendisini takip eden ve yakalamak isteyen ekip aracına taş atmak suretiyle ekip aracının tavan kısmında çökmeye neden olacak şekilde zarar verdiği, bu eylemi ile kamu malına zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, suça sürüklenen çocuğun savunması, tanıkların beyanları, olay tutanağı, fotoğraflar ile tüm dosya kapsamına göre suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulunde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4. fıkrasında, “Çocuklar hakkında hükmedilen; adli para cezası ile hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezalar hapse çevrilmez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünün öngörülmüş olması karşısında, çocuk sanığın ödenmeyen adli para cezasının hapse veya diğer tedbirlere çevrilmesinin olanaklı olmayıp, anılan maddenin 11. fıkrası uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, kararda, suça sürüklenen çocuklar hakkındaki “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” denilerek hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş olduğundan hükmün, 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK 'nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan "ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına" ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.