MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanıkların arkadaş oldukları ve üçününde..'de ikamet etmekte oldukları, olaydan önce sanık ...'in kullandığı ve eşi adına kayıtlı olan araçla ...'ya geldikleri, ...'da kaldıkları süre içinde birlikte araç ile dolaştıkları, sanıkların 06.09.2008 tarihinde saat 00.45 sıralarında yolun sağ tarafında bulunan ..l istasyonunun yakınında durdukları, sanıklar ... ile ...'in kırmızı renkli 5 litrelik plastik bidonu alarak araçtan inip petrol istasyonuna gittikleri, aracı kullanan sanık ...'in ise araçta beklemekte olduğu, petrol istasyonuna giden sanıklardan ...in petrol istasyonunda satış görevlisi olarak çalışmakta olan tanık ...'a benzin almak istediklerini söylediği, ...'nın yasak olduğu gerekçesi ile bidon ile benzin vermeyi geri çevirmesi üzerine sanık ...in tanesi 2,50 TL olan camsuyundan 3 adet almak istediğini söylediği, ücreti ödemek için ise 100,00TL verdiği, satış görevlisi olan ...'ın kendisinde 100,00TL bozuk para olmadığını söylemesi üzerine 100,00TL'yi kendisinin bozacağını söyleyerek geri istediği ve cebinden 2,50 TL bozuk para çıkarıp ...'dan 100,00TL'yi 2 adet 50,00TL yapmasını istediği, ...'ın iki adet 50,00TL'yi sanık ...e verdiği ancak sanığın elinde olan 100,00TL'yi henüz almadığı, sanığın 50,00TL'lerden birisini ve 2,50 TL bozuk parayı satış görevlisine uzatarak cam sularının parasını almasını istediği, ancak 50,00TL'yi uzatırken kasıtlı olarak elinden yere düşürdüğü, satış görevlisinin parayı almak için yere eğildiği sırada ise diğer elindeki 100,00TL'yi cebine koyduğu, satış görevlisinin sanıktan almış olduğu 52,50TL'nin üstü olan 45,00 TL'yi de sanığa verdiği, ancak 100,00TL'yi sonradan sanığın elinde görmediği için aldığını düşünerek bir daha istemediği ve sanığın da parayı vermeyip diğer sanık ... ile birlikte petrol istasyonundan ayrıldıkları ve kendilerini bekleyen sanık ... ile birlikte oradan uzaklaştıkları, bir gün sonra yine gece saat 00.00-01.00 sıralarında sanık ...'in kullandığı araç ile yolun sağ tarafında bulunan ... yaklaşık 200 metre geçtikten sonra durdukları, sanıklar ... ile ...'in kırmızı renkli bidonu olarak araçtan indikleri ve... geldikleri, sanıklardan ...in elindeki kırmızı plastik bidon ile satış görevlisi tanık ...'dan benzin istediği, ...'nın da bidonla benzin satmayı kabul etmemesi üzerine yağ alacaklarını söyleyerek satış görevlisinin yönlendirmesi ile benzin istasyonunun marketine girdikleri, satış görevlisine yağ alacaklarını söylemiş olmalarına rağmen sanık ...in markette çalışan ...den bir paket sigara istediği ve yine sigaranın ücretini ödemek için 100,00TL çıkarıp masanın üzerine bıraktığı, o sırada kasanın sayımını yapmakta olan satış görevlisi ...in parayı bozdurmak için arkasını döndüğü sırada sanık ...in masanın üzerinde bulunan 100,00TL'yi alıp cebine koyduğu, ayrıca satış görevlisinin para üstü olarak verdiği 96,50TL'yi de alarak marketten ayrıldıkları, satış görevlisinin, 100,00TL'yi masanın üzerinde göremeyince aldığını düşündüğü, marketten çıkan sanıkların bir süre sonra koşmaya başladıkları ve kendilerini bekleyen sanık ...'in kullandığı araca binerek hızla olay yerinden uzaklaştıkları, sanıklar ... ile ...'in hileli davranışlarla iki ayrı satış görevlisini aldatmak suretiyle dolandırıcılık suçunu, sanık ...'in ise dolandırıcılık suçuna yardım etme suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; sanıkların savunması, katılanlar ve tanıklar beyanı, teşhis tutanakları, el koyma tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanık ... fiili birlikte gerçekleştiren olduğu halde yardım eden olarak değerlendirilerek hakkında TCK'nın 39. maddesinin uygulanması kararı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,1-5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,2-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmesi ve hüküm fıkrasından, sanık ... hakkında adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “365 gün”, “304 gün”, ve “6.080,00TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası, sanıklar ...hakkında “365 gün”, “142 gün”, “118 gün” ve “2.360,00TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “2 gün”, “1 gün” ve “20 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.