Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8757 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19653 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Somut olayda; sanığın belediyeye ait semt pazarının tuvalet camını kırdığı anlaşıldığından, eyleminin kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 58. ve 5275 sayılı Kanun’un 108. maddeleri uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için, önceki cezanın hapis ya da adli para cezası olmasının bir önemi bulunmamakta ise de, tekerrür hükümlerinin uygulamasını gerektiren son cezanın hapis olmasının zorunlu olması ile sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, 5271 sayılı CMK'nın 231/5. maddesi kapsamında mahkûmiyet hükmü niteliğinde olmaması karşısında; koşulları oluşmadığı halde sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümde yer alan tekerrüre ilişkin kısımların çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.