MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157, 52/2-4, 58 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyetDolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın, yanında bulunan ve açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen iki kişi ile birlikte katılanın satmak için oto pazarına çıkardığı ... plaka sayılı aracına müşteri olduğu, katılanla yaptığı pazarlık sonucu aracın 39.250 TL'ye satışı hususunda anlaşmaya vardığı ve inandırıcı olabilmek için katılana 250 TL kapora verdiği, ayrıca 39.000 TL tutarlı bonoyu da imzalayıp vererek 39.000 TL'yi ertesi gün vereceğini taahhüt ettiği, ertesi gün sanık ile katılanın buluştukları, sanığın satış yetkisi içeren vekaletnameyi aldıktan sonra parayı tamamlayarak ödeme yapacağını beyan ettiği, kendisine ödeme yapılacağını düşünen katılanın da buna istinaden satış vekaletini imzaladığı, noter çıkışında sanığın bir bahaneyle katılanın yanından ayrıldığı ve katılanı yanında bulunan ve dayı diye hitap ettiği kişiyle birlikte bıraktığı, bu sırada vekaletnameyi çoğalttığı ve yarım saat kadar sonra katılanın yanına geldiği, kendisine gelen bir telefon üzerine amcasının ...'de kaza yaptığını, hemen gitmesi gerektiğini belirtip ödemeyi en kısa sürede yapacağını söyleyerek kat??lanın yanından ayrıldığı ve katılanın şüphelenmemesi için satış vekaletnamesini de katılana iade ettiği, katılanın sanığı defalarca aramasına rağmen ulaşamaması üzerine iki gün sonra vekaletnameyi iptal ettirdiği; ancak bu süre içerisinde sanığın elindeki vekaletnameye istinaden aracı üçüncü bir kişiye sattığı anlaşılmakla; eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında aşağıdaki bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın atılı suçun unsurlarının oluşmadığına, olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğuna ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve daha ağır cezayı içeren ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07/09/2005 gün ve 2004/91 E, 2005/157 K sayılı ilamının tekerrüre esas alınması gerekirken, daha az cezayı içere ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 18/12/2007 gün ve 2007/92 E, 2007/577 K sayılı ilamının mükerrerliğe esas alınması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının tekerrür uygulamasına ilişkin kısmından “... Sulh Ceza Mahkemesi tarafından 2007/92 esas 2007/577 karar nolu kararıyla hükmedilmiş 2 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin mahkumiyetin 19/05/2008 tarihinde kesinleştiği” ibaresinin çıkarılarak yerine “... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 07/09/2005 gün ve 2004/91 E, 2005/157 K sayılı ilamının” ibaresinin eklenmesine, ancak karşı temyiz bulunmaması nedeniyle, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca 5275 sayılı Kanun'un 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, ... Sulh Ceza Mahkemesi'nin 18/12/2007 gün ve 2007/92 E, 2007/577 K sayılı ilamına konu 2 ay 15 gün hapis cezası esas alınarak belirlenmesine karar verilmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.