Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8719 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19725 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme, tehditHÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Sanık ile katılanın kardeş oldukları, aralarında alacak verecek meselesinden dolayı husumet bulunduğu, bu nedenle sanığın katılanın işletmekte olduğu kahvehaneye geldiği, katılanın bu sırada işyerinde olmadığı, sanığın işyerinde bulunana tanık ...'a "her gün geleceğim, burada sandalye ve masa bırakmayacağım, abimi keseceğim" şeklinde sözler söyleyerek gıyabında katılanı tehdit ettiği, ayrıca kahvede bulunan beş adet sandalye ve bir adet masaya zarar verdiği ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda,1-Sanık hakkında tehdit suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;Sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde,Sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanık tarafında işlendiği sabit olmakla hakkında verilen mahkumiyet kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.Mahkemece, sanık hakkında 5237 Sayılı TCK'nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken; suçun işleniş biçimi, sanığın kastının yoğunluğu ve meydana gelen zararın somut olarak gerekçelendirilmesi suretiyle alt sınırdan uzaklaşılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden bu açıdan bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanıkla katılanın kardeş olup ayrı konutta oturdukları dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK'nın 167/2. maddesi gereğince, sanığın cezasından indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.