Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 870 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14944 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/98669MAHKEMESİ : Mersin 5. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/09/2009NUMARASI : 2007/364 (E) ve 2009/710 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın, katılandan satın aldığı otomobil karşılığında verdiği senetleri ödeyememesi üzerine kapattığı işyerine ait birtakım eşyaları katılana vermeyi teklif ettiği, eşyaların bir kısmının katılanın sahibi olduğu depoya indirildiği, diğer kısmı da araca yüklenirken sanığın başka bir alacaklısının icra memurları ile birlikte gelerek araç üzerindeki eşyaları haczettirdiği, ardından katılanın deposuna giderek buradaki eşyaları da haczettirmek istediği, katılanın istihkak talebi üzerine eşyaların yed-i emin olarak katılana bırakıldığı, sanığın katılanın başka bir suç nedeni ile cezaevine girmesini fırsat bilerek katılanın tanık olarak dinlenen annesi B.. Ö..'ye oğlu ile görüştüğünü, eşyaları alıp yeni açtığı işyerine götüreceğini, her ay uğrayıp 2000,00TL veya 3.000,00 TL para vereceğini söyleyerek deponun anahtarını alıp hacizli eşyaları götürdüğünün iddia edildiği somut olayda; TCK'nın 290/2, maddesinde düzenlenen muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan rehinli veya hacizli veya herhangi bir nedenle el konulmuş olan taşınır malın bu kişinin elinden hile ile alınması halinde dolandırıcılık suçunun oluşacağına dair hükmü karşısında hukuki ihtilaf niteliğinde olmadığı anlaşılan eylem nedeni ile sanığın savunmasında eşyaları kendisinin almadığını beyan etmesi de gözetilerek eşyaların depodan çıkarılıp çıkarılmadığı, Mersin 5. İcra Müdürlüğü'nden katılana yed-i emin olarak bırakılan eşyalara ilişkin olarak herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı, muhafaza görevine ilişkin herhangi bir suç duyurusunda bulunulup bulunmadığı, suç duyurusunda bulunulmuş ise akıbetinin ne olduğu araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.