Tebliğname No : 9 - 2012/53716MAHKEMESİ : Germencik Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/07/2011NUMARASI : 2008/171 (E) ve 2011/260 (K)SUÇ : Kamu malına zarar vermeye teşebbüsDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.Suça sürüklenen çocuk ve arkadaşlarının, gösteri yapma amacıyla bir yerde toplandıkları ve belediyeye ait şantiyeyi taşlamaya başladıkları, durumu anlayan polislerin çocukları kovalamaya başladıktan sonra suça sürüklenen çocuğu yakaladıkları, böylece suça sürüklenen çocuğun, taş atarak kamu malına zarar vermeye teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;1-5237 sayılı TCK'nın 35. maddesi kapsamında, teşebbüsten dolayı bir kişinin cezalandırılabilmesi için, failin eylemlerinin, işlenmek istenen suçun oluşmasına elverişli olması ve engel nedenlerle, icrai hareketin gerçekleşememesi gerekmektedir. Somut olayda, suça sürüklenen çocuğun attığı taşların, şantiye binasının neresine düştüğünün belirlenmediği, şantiye binası olarak kullanılan belediyeye ait bu yere doğru atılan taşların, ne şekilde bir zarara yol açacağının da tespit edilmediği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından; 04/08/2008 tarihli kolluk tutanağında adı geçen görevliler ile suç tarihinde belediyeye ait yerde çalışan görevlilerin çağrılarak tanık sıfatıyla ayrıntılı şekilde ifadelerinin alınması, taşların hangi mesafeden binaya atıldığı, atılan taşların nereye düştüğü, bina veya binadaki eşyaların ne şekilde zarar görme tehlikesiyle karşılaştığının belirlenip karar yerinde tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Kabule göre de; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinin 4. fıkrasında, “Çocuklar hakkında hükmedilen; adli para cezası ile hapis cezasından çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu cezalar hapse çevrilmez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır.” hükmünün öngörülmüş olması karşısında, ödenmeyen adli para cezasının hapse veya diğer tedbirlere çevrilmesinin olanaklı olmayıp, anılan maddenin 11. fıkrası uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'a göre tahsil edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, kararda, suça sürüklenen çocuk hakkındaki “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” denilerek hüküm kurulması,3-Belirlenen gün sayısı, paraya çevrilirken uygulama maddesi olarak TCK'nın 52/2. maddesi gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.