Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8679 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6479 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : TCK' nın 158/1-i, 62/1-son, 52/2-4, 53,51 maddeleri gereğince mahkumiyetNitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın ... ilçesinde kömür ticareti yaptığı, mağdur ...'ün yine ilçe merkezinde bulunan bir işhanında yöneticilik görevi yaptığı ve bu nedenle kömür almak için odun pazarına gidip kömür ticareti ile uğraşan sanık ...'den üzerinde... ibaresi bulunan mavi kalorifer kömürünün 1 tonunu 550 TL karşılığında ve toplamda da 2.750 kg olarak aldığı, kömürü kullanmaya başladıktan sonra kömürün yanmadığının fark edilmesi üzerine kömür incelendiğinde kömürün... ibareli torbalarda satıldığı ancak...’a ait olmadığının anlaşıldığı, sanığın bu şekilde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,Sanığın savunmasında kömürü tanık ...’den taş kömürü olarak satın aldığını ve bu şekilde sattığını, ... kömürünün normalde tonunu 800 TL den sattığını, piyasa değerinin de bunun altında olmadığını, sattığı taş kömürünü ise 530 TL’den sattığını belirttiği, mağdur ...'nin soruşturma safhasında alınan beyanında sanığın kömürü... kömürü olarak sattığını belirtmesine rağmen yargılama aşamasında kömürün .... kömürü olduğunu söylemediğini, taş kömür olduğunu söyleyerek sattığını ifade ettiği ve apartman sahibi olan mağdur ...'ın da sanık hakkında dava açılması üzerine kömürü alan mağdur ...' nin kendisine bu kömürü ben... olarak almadım şeklinde beyanda bulunduğunu belirttiği, piyasa değeri 800 TL olan bir kömürün 530 TL'den satılmasının hayatın olağan akışı ile bağdaşmayacağı ve bu hususun mağdur tarafından da bilinmesinin bekleneceği anlaşılmakla, olayda nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu belirlenerek, sanığın 5271 sayılı CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince beraatine hükmedilmesi gerektiği gözeltilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi, Kabule göre de,Hapis cezası alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 16.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.