Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8662 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1387 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : TCK' nın 155/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyetHizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;A- Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Katılan vekilinin yokluğunda verilen hükmün 14/05/2012 ve 21/05/2012 tarihlerinde olmak üzere iki kez tebliğ edildiği, yasal gereği olmaksızın sonradan yapılan tebligatın yeni bir hak kazandırmasının mümkün olmadığı, bu nedenle temyiz süresinin ilk tebliğ tarihi olan 14/05/2012 tarihinden itibaren başlayacağı kabul edilerek yapılan incelemede;Katılanın yokluğunda verilip 14/05/2012 tarihinde vekiline tebliğ olunan 13/03/2012 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 23/05/2012 havale tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,B- Sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanık hakkında temel cezanın belirlenmesi sırasında gösterilen gerekçelerin TCK’nın 61. maddesine uygun olarak karar yerinde denetime elverişli bir şekilde gösterildiği ve belirlenen ceza miktarının orantılılık ilkesini aşmayacak şekilde hâkimin takdir hakkı kapsamında kaldığı anlaşıldığından, bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.14/08/2004-28/11/2005 tarihleri arasında ... tatil sitesinin yöneticiliğini yapan sanığın, fatura alması gereken yerlerden fatura almadan ve yönetim kararı ile yapılabilecek harcamalar konusunda usülüne uygun herhangi bir karar almadan harcamalar yaptığı, eski yöneticiden kalan 7.000 TL'yi gelir listelerinde göstermediği, parayı alanın adı, adresi ve imzası olmayan gider pusulaları ile toplam 11.728,50 TL'lik usülsüz harcama yaptığı iddia edilen olayda;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, sanığın atılı suçu işlemediğine, eksik ve doğru olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak mahkumiyet hükmü verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Suç tarihinin, sanığın... Tatil Sitesi yöneticiliğini yaptığı "14/08/2004-28/11/2005 tarihleri arası" olduğu halde, gerekçeli karar başlığında "14/08/2004" olarak yanlış yazılması,2- ... Tatil Sitesi yönetim kurulu başkanı olan katılan ... ...'nun dosyaya sunduğu 20/10/2011 havale tarihli dilekçesinde, şikayetlerinden vazgeçtiğine, ayrıca sanığın zararlarını giderdiğine, sanıktan hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığına yönelik beyanlarda bulunması, site yöneticiliği vekilinin 08/11/2010 havale tarihli dilekçesinde ve aynı tarihli oturumda şikayetlerinden feragat ettiklerini belirtmesi karşısında, geri verme ve tazminin bizzat pişmanlığa dayalı olup olmadığı araştırılıp sonucuna göre, sanık hakkında TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,3- Bilirkişi raporları ve dosyadaki diğer belge ve bilgilerden, sanığın ... Tatil Sitesi yöneticiliğini yaptığı 14/08/2004-28/11/2005 tarihleri arasında aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı suçu birden fazla işlediğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın gözetilmesine 16/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.