MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Somut olayda; sanığın büyükbaş hayvan yemi üretim-satımı işi yapan katılan şirkette yem satışı yapıp satış bedellerini tahsille yetkili olduğu, 2007 yılı Nisan-Haziran ayını kapsayan dönemde çeşitli tarihlerde peşin veya veresiye karşılığı olarak birçok kişiye sattığı yemlerin paralarını tahsil etmesine rağmen tahsil ettiği paraların bir kısmını şirkete teslim etmeyerek zincirleme olarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği anlaşılmakla, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanığın, 5237 sayılı TCK'nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal ederek, değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olması, gerekçede de bu yönde karar verileceği belirtilmiş olmasına rağmen zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi, 2-5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesine göre, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı kanun maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu dışında kalan diğer kişiler yönünden velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.