Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8521 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4685 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiHÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı;TCK'nın 158/1-e, 43/1, 62, 52/2, 158/1-e-son, 52/4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyetSanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,Temyiz dışı sanıklar ..., ...., ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik itiraz üzerine,... Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2012/1249 d.iş sayılı karar ile itirazın kabulüne karar verilerek ilgili kararın kaldırılmasına hükmedildiği anlaşılmakla, sanıklar hakkındaki nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin hükmün zamanaşımı süresi içerisinde açıklanması mümkün görülmüştür.Sanık ...'a ait işyerinde fiilen çalışmadıkları halde ... tarafından diğer sanık ve temyiz dışı sanıkların yeni sosyal güvenlik yasalarındaki değişikliklerden etkilenmemeleri için, çalışıyormuş gibi sigortalı olarak gösterildikleri, sanıkların bu şekilde üzerilerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,Sanıkların, kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketlerinin bulunmadığı, kurumun kendisine bildirilen işyerini denetleme yetkisinin bulunduğu ve yapılan yoklama ile bu durumun fark edildiği, işyerinin gerçek olması karşısında, nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurları oluşmadığı gözetilmeden sanıkların beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre de;a-Sonuç adli para cezası belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5275 sayılı Kanun'un 106. maddesinde öngörülen adli para cezası yerine çektirilecek hapis cezası süresinin belirlenmesi açısından, infazda tereddüt oluşturacak şekilde doğrudan haksız elde olunan yararın iki katı esas alınmak suretiyle fazla ceza tayini,b-5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesine göre; ''kararda, para cezasının yirmi dört eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 10/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.