MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Sanık ... hakkında her iki suçtan ayrı ayrı beraatSanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraatTCK'nın 158/1-d, 168/2, 62, 50/1-a, 52/2-4, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyetSanık ...'in nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanık ...'in resmi belgede sahtecilik suçundan beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, sanık ...'in nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,Dava konusu taşınmaz sanık ... adına kayıtlı iken tevhit yolu ile 15/07/2002 tarihinde katılan ... adına tescil edildiği, sanık ...'ın kendi adına olmayan taşınmazı eşi kullanıyormuş gibi muvafakatname verdiği, ayrıca sanıkların tevhitten önce elinde kalan tapu fotokopisi ile 2011 ve 2012 yılları için doğrudan gelir desteği almak üzere başvuru yaptıkları böylelikle sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, 1- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Sanık savunmaları, tanık beyanları ve dosya kapsamına göre sanıklar hakkında verilen beraat yönünde hükümlerde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,2- Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-e. Maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesine göre; kararda, para cezasının yirmi eşit taksitle ödenmesine karar verildiği halde, taksit aralığının açık bir şekilde gösterilmemiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün ilgili kısımlarına ''para cezasının birer ay arayla yirmi eşit taksitle ödenmesine'' ifadesi yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.