Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 849 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21975 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanığın başka bir araca kardeşine ait ... plakayı takarak, katılanın çalıştığı petrol istasyonuna gelerek 70 TL değerinde mazot aldığı, ödeme yapmak için limiti yetersiz kredi kartı verdiği, kartın limitinin yetersiz olduğu anlaşınca sanığın katılana kardeşine ait araç için düzenlenmiş ve sonradan renkli fotokopi ile çoğaltılmış olduğu anlaşılan ruhsatı verdiği ve "ruhsatım sizde kalsın, ben kısa süre içinde gelip borcumu ödeceğim ve ruhsatımı sizden alacağım" diyerek gittiği ve gelmediği ve sanığın almış olduğu 70 TL'lik benzin için,.. plakalı araç adına düzenlenmiş sahte trafik ve tescil belgesini katılana verdiği, böylece sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,Suçun işlenmesinde, Trafik Tescil Müdürlüğü'nün maddi varlığı olan trafik tescil belgesi ve plakanın sahte olarak kullanılması karşısında, eylemin 5237 sayılı TCK'nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanıkların mahkûmiyetlerine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.