MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : 1- TCK'nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğincemahkumiyet (Sanık ... hakkında ayrıcaTCK'nın 53/5. maddesi)2- TCK'nın 158/1-d, 35, 62, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet (Sanık ...hakkında ayrıca TCK'nın 53/5. maddesi)..., ... ve .... müdafiileriNitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ... ... ... ve ... ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık ... hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;İkrazatçılık yapan katılan ...'nın, kendisinin işyerinde bulunmadığı zamanlarda, banka ve resmi kurumlardaki işlemlerini yürütmek üzere yanında çalışan sanık ...'na sadece imzasını içeren üst kısmı boş belgeler bıraktığı, sanık ...'nın da bu belgeleri katılanın isteği doğrultusunda katılanın resmi işlemlerini yerine getirmek üzere kullanmakta olduğu, sanığın bu şekilde üstü boş ve katılanın imzasını içerir kağıt temin etmesinden sonra, sanıklar ... ... ve ...'nun bu imzalı kağıdın tahsili amacıyla senet haline getirilmesi için anlaştıkları, alacaklı olmadıkları halde haksız kazanç elde etmek amacıyla senedi icraya koymak için, bu sanıklar ve avukat olan sanık ...'ın bilgisi dahilinde belgenin ön yüzüne matbaa harfleri ile bilgisayarda 08/01/2007 tanzim tarihi, 11/06/2008 vade tarihi, 3.250.000 TL miktarlı, ... emrine düzenlenmiş şeklinde ve borçlu kısmında ... ad, soyadı ile baba ve anne adı, doğum yılı ve adres bilgileri yazılı senet düzenledikleri ya da düzenlettikleri, senet haline getirilen bu belgenin sanık avukatın bürosunda ilk olarak sanık ...'in teyzesinin oğlu olan sanık ...'a ciro ettirildiği, daha sonra da sanık ...'ın bacanağı olan sanık ...'ye 2. ciranta olarak ciro ettirildiği, ayrıca sanık ...'nün, sanık avukat ...'a senedin tahsili amacıyla 25/06/2008 tarihinde vekaletname çıkarttığı, ancak yine sanık avukat ...'ın bilgisi dahilinde senedin sanık ...'in arkadaşı olan sanık ...'a ve yine sanık ...'in halasının oğlu olan sanık ...'a da ciro ettirildiği, icra takibinin ikinci ciranta olan sanık ... adına yapılmasından vazgeçip, senedin ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/12850 Esas sayılı icra dosyasında, alacaklı ..., vekili Av. ..., borçlular ..., ..., ..., ... yazılmak suretiyle, 3.250.000 TL asıl alacak, 48.042,19 TL faiz, 9.750 TL komisyon olmak üzere toplam 3.307.832,19 TL'lik alacak için, 01/07/2008 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takibe konulduğu, ödeme emrinin ...'nın ... Mahallesi, .... adresinde muhtara bırakılarak, 08/07/2008 tarihinde tebliğ edildiği, diğer borçlulara tebligat çıkartıldığına ilişkin evrak bulunmadığı,...Ticaret Mahkemesi'nin 02/04/2010 tarih, 2008/477 Esas, 2010/177 Karar sayılı kararı ile de, davacı ... tarafından, davalılar ..., ...,... ... ve ... aleyhine açılan menfi tespit davasında, ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/12850 Esas sayılı dosyasına konu, 3.250.000 TL bedelli bononun gerçekte bono vasfını taşımayan bir belgeden tahrifen oluşturulduğu, davalıların iyi niyetli hamil olmadıkları, sahte olarak oluşturulan bonodan dolayı hak sahibi olamayacakları belirtilerek, davacının, davalı ...'na yönelik davasının husumetten reddine, diğer davalılara yönelik davasının kabulüne, bu kişilere borçlu olmadığının tespitine ve ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/12850 Esas sayılı takibin iptaline karar verildiği, kararın onanarak 10/06/2011 tarihinde kesinleştiği, suça konu senedin lehtarı olarak görünen sanık ... ve senedi ciro eden sanıklar ..., ... ve ...'un, katılan ... ile aralarında herhangi bir hukuki ilişki, alacak- verecek meselesinin bulunmadığı, sanıklar tarafından bono şeklinde düzenlenen belgenin, bononun tüm unsurlarını taşıdığı ve aldatma kabiliyetini haiz olduğu, bu şekilde sanıkların haksız olarak ele geçirdikleri belgeyi bono şeklinde sahte olarak düzenleyip, kamu kurumu olan icra dairesini aracı kılarak haksız menfaat temin etmeye kalkışmak suretiyle yüklenen resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işledikleri anlaşılmakla; mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar ve müdafiilerinin atılı suçu işlemediklerine, eksik inceleme ve araştırma ile delillerin taktirinde hataya düşüldüğüne, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 09/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.