Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8302 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16438 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/164243MAHKEMESİ : Gelibolu Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/04/2010NUMARASI : 2009/121 (E) ve 2010/81 (K)SUÇ : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; temyiz dışı sanık Faik'in, katılan Süleyman'ın oğlu ile sanık Sakine'yi evlendirmeye aracı olduğu sanık ile katılanları tanıştırmak için ıssız bir köyde bulunan bir eve götürdüğü kızı vermek için 4.000 TL para istedikleri, sanık Faik'in parayı vermedikleri takdirde "parayı vermezseniz, bu odadan sa?? çıkamazsınız" dediği katılanların da hem kızı almak, hem de korkularını gidermek amacı ile parayı verdiği, akabinde sanık Sakine'yi alarak Gelibolu'ya geldikleri, henüz nikah yapmadan önce sanığa bir miktar altın aldıktan sonra sanığın, annesinin cenazesi için İstanbul'a gitmek istemesi üzerine katılanlarla İstanbul'a gittiklerinde otogarda hızla uzaklaşarak kendisini orada bekleyen sarı ticari taksi ile kaçtığı iddia edilen olayda; sanığın birlikte suç işlediği iddia olunan ve hakkında verilen mahkumiyet hükmü temyize getirilmeyen sanık Faik'in katılanları korkutarak 3.000 TL paralarının alınmış olduğunun iddia edilmesi karşısında, sanığa yüklenen eylemin, yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirmenin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.