MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen ... isimli şahıs ile birlikte hareket eden sanığın, .. önünde katılana yaklaşarak maaşından ne kadar para kesildiğini sorup konuşmaya başladığı, ... üye ol, üye olursan sana 200 TL yardımcı olacaklar, ben seni üye yazdırmaya yardımcı olurum dediği esnada... isimli şahsın gelerek ben paramı kaybettim dediği, sanığın kendi paralarını...'a göstererek bende yok deyip, katılanın çantasındaki parayı çıkarttırıp ...'a verip teyze de senin paranı bulmamış deyip paraları bir kağıda sarıp gibi yaparak bu kağıdı katılana verdiği, daha sonra üzerinde dolar olan bir mendili verip teyze bu ev param, sen de kalsın, sana güveniyorum, ben parasını arayan şahsa bakıp geleyim diyerek uzaklaştığı, katılanın kağıt içerisinde parasının olmadığını, ayrıca mendil içerisinde üzerinde bir dolar olan olup geri kalanların gazete olduğunu gördüğü olayda, eylemin 5237 sayılı TCK'nın 157/1 maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanığa yazılı şekilde nitelikli hırsızlık suçundan ceza verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.